Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Faiz mi? Dolar mı?

2024.04.25 18:12 - Son Güncellenme: 2024.04.25 18:12
A

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tahmin edildiği gibi nisan toplantısında politika faizi değiştirmedi ve oran yüzde 50'de sabit tutuldu.

Faiz oranı 25 Ocak 2024'teki toplantıda yüzde 42,5'ten yüzde 45'e çıkarılmış, daha sonra 22 Şubat toplantısında değişiklik yapılmamıştı. 21 Mart toplantısında yüzde 45'ten yüzde 50'ye çıkarılmıştı.

Merkez Bankası, 31 Mart yerel seçimlerinden önce sabit tutması beklenen faizi enflasyon görünümündeki bozulma gerekçesiyle yüzde 50'ye yükseltmişti.

Bir sonraki toplantı 23 Mayıs'ta.

25 Ocakta dolar 32,53 lira ve Euro 34,94 lira, 22 Şubatta dolar/TL 31,02 ve Euro/TL 33,78 ve 21 Martta dolar/TL 31,84 ve Euro/TL ise 34,77 düzeyine kadar inmişti.

Geçen ayki kararın ardından döviz kurlarında herhangi bir değişiklik gözlenmemişti.

Bugüne geldiğimizde karar öncesi dolar 32,5850 liradan, Euro 34,8980 liradan güne başladı.

Karar sonrası dolar 32,53 TL, Euro ise 34,97 TL.

Seçimden sonra döviz kurunun yükseleceğine dair beklenti vatandaşı döviz bürolarına yönlendirdi.

Hepimiz uzun uzun kuyruklar gördük.

Hane halkı ciddi anlamda döviz almaya devam etti.

Döviz kurunun beklendiği kadar artmadığı görülünce ilgi de azalmaya başladı.

21 Mart toplantısında oranın yüzde 50 çıkması ve kredi faizlerinin de yükselmesi piyasada sıkıntı boyutu yaratmasına yol açtı.

TCMB'nin üstüne basa basa söylediği ifade var.

"Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır."

Enflasyon üzerinden konuşursak, şuanda enflasyonda normal seyrin dışında bir durum yok.

Karar metninde de Mart ayında aylık enflasyonun ana eğiliminin devam eden zayıflamaya rağmen öngörülenden yüksek gerçekleştiği belirtildi.

Velhasıl TCMB'nin PPK kararında dikkat çekilen ifadesinden yola çıkarak, faiz artışına ihtiyaç yoktu.  

"Tüketim malı ve altın ithalatındaki seyir cari dengedeki iyileşmeye katkı verirken, yakın döneme ilişkin diğer göstergeler yurt içi talepte direncin sürdüğüne işaret etmektedir. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyonist baskıları canlı tutmaktadır. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının öngörüler ile uyumunu yakından takip etmektedir. Mart ayında atılan adımların etkisiyle finansal koşullar önemli ölçüde sıkılaşmıştır. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir."

21 Mart metninde yer alan, "Kurul, ücret artışlarının enflasyon üzerindeki etkilerini yakından takip etmektedir ve enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak politika faizinin artırılmasına karar vermiştir. Ay içinde yapılan düzenlemelerle finansal koşullar sıkılaştırılmış, para politikası aktarımı desteklenmiştir" ifade yerine 25 Nisan metninde, "Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelemiştir" ifadesi yer almış.

Metnin devamı neredeyse aynı ifade...

"Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon 2024 yılının ikinci yarısında tesis edilecektir."

"Kurul; makro ihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmektedir. Bu çerçevede, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda parasal aktarım mekanizması desteklenmeye devam edilecektir. Likidite gelişmeleri yakından takip edilerek, gerektiğinde sterilizasyon araçlarının etkin şekilde kullanılması sürdürülecektir."

"Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır" denildi.

Tabi hane halkının enflasyon beklentileri başka...

Sonuç olarak;

Merkez Bankası enflasyonda ana eğilimin zayıfladığını ama öngörülenden yüksek olduğunu, hizmet enflasyonunda katılığın devam ettiğini ve yurt içi talepte dengelenmenin henüz oluşmadığını söylüyor.

Dolayısıyla enflasyon görünümü zayıflıyor ama istenildiği gibi değil ve döviz kuru kontrolüne devam demeye çalışılıyor.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları