Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

elifdidemdanacioglu@gmail.com

Dolar? Maliyetlerde artış...

2025.05.26 21:07 - Son Güncellenme: 2025.05.27 12:24
A

Geçtiğimiz hafta İstanbul Fuar Merkezi'nde gerçekleştirilen ev tekstili sektörünün en prestijli uluslararası buluşmalarından biri olan HOMETEX fuarındaydım.

Yoğun bir katılım gözlemlediğim fuarda, çok sayıda Bursalı sanayici ile sohbet etme fırsatı buldum.

Sohbetler, ev tekstili sektörünün bugünü ve geleceği açısından önemli ipuçları verdi.

Öncelikle şunu belirteyim;

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TETSİAD) öncülüğünde KFA Fuarcılık organizasyonuyla düzenlenen fuar, 11 holde, toplam 200 bin metrekarelik alanda ve 700'e yakın firmanın katılımıyla gerçekleşti.

Bu arada HOMETEX fuarında tekstil denilince akla ilk gelen şehirlerden biri olan Bursa'dan yaklaşık 203 firma vardı.

Her yıl katılım sağlayan ve çok yüksek sermayelere sahip olan büyük firmalardan Zorlu Tekstil Grubu, Türkün Holding ve Brillant gibi firmalar fuarda yoktu.

Gözlemlerim ve tekstilcilerle sohbetlerimize göre, fuara katılan şirket sayıları artıyor ama metrekarelerde küçülüyor. Anlaşılan firmalar bütçeleri küçültme yoluna gitmişlerdi sanki...

Ev tekstili sanayicilerin söylediği ortak şey ekonomide öngörülebilirlik sorununun artması.

Mevcut şartlarda üretimi devam ettirmenin zorlaştığı söylenirken, üretici yüksek maliyetlerde sıkışıp kalmış durumda.

İhracatçının dolar kuru şikayeti sürüyor.

İhracatçı firmalar enflasyon ve kur seyrinden olumsuz etkilenmiş durumda.

Artan maliyetlere karşın mevcut dolar kuru seviyelerinin ihracatçılar için yeterli olmadığını ve ihracatın rekabet gücünü zayıflattığı vurgulanıyor.

Döviz kurlarının enflasyonun altında seyretmesine dikkat çekiliyor.

Dolar kurunun şu an 38 TL seviyelerinde olmasının bile sanayicilerin ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğunu ve bu seviyelerin sürdürülebilir olmadığından söz ediliyor.

"Döviz kurunun yıl sonunda 50 TL seviyelerine ulaşması gerekiyor ancak mevcut şartlarda bu mümkün değil. Sanayimizin rekabet gücü zayıflıyor, üretim düşüyor" diyorlar.

Öte yandan da üretici ve ihracatçılar yine de üretim motivasyonunu yüksek tutmaya çalışıyor.

Sohbetimizin devamında ihracatçılarla yüksek üretim maliyetleri nedeni ile Mısır'a taşınan Türk yatırımlarını, dolar kuru ile ilgili beklentileri ve Çin'in ticarete etkilerini de konuştuk.

Moral Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Moral ise, şöyle devam etti:

"Dünya ve Türkiye ekonomisinde bir daralma var ve bu daralma sektörlere de olumsuz yansıyor. 2024 yılını ihracatçılar açısından zorlayıcı bir yıl olarak değerlendirebiliriz. İş dünyası olarak yatırımlara hız kesmeden aynı kararlılıkla devam ediyoruz. Elbette dolar kuru beklenen düzeyde değil. En azından enflasyon oranında bir artış hesaplamıştık. Hammadde fiyatlarındaki artışlar, işçilik maliyetlerindeki yükseliş gibi etkenler ihracatçıları oldukça zorlamakla kalmadı, üretimin başka ülkelere kaymasına da neden oldu. Yüksek üretim maliyetleri nedeni ile Mısır'a taşınan Türk yatırımları, emek yoğun sektörlerden tekstilde daha çok hazır giyim dış ticaretinde dengelerini değiştirdi. Serbest ticaret anlaşmalarından dolayıda en uygun yer Mısır görünüyor. İşçilik maliyetleri daha düşük. Bu durum özellikle yüksek hacimli üretim yapmak isteyen yatırımcılar için büyük bir maliyet avantajı sağlıyor. Biraz daha büyük firmalar kendi  know-how ve tecrübelerini kullanmak için de Mısır'a, Roma'ya emek yoğun bölümlerini kaydırıyorlar. Fakat yine de Türkiye'de tekstil üretimi hiçbir zaman bitmez. Çin, sektörümüzü çok fazla etkilemiyor. Ürün gruplarımız ayrıştığı için çok etkisini görmüyoruz. Şuanda ihracatçı açısından en büyük sıkıntı maliyet artışlarının beklenenden yüksek kalması."

Küçükçalık Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yılmaz Küçükçalık da şöyle değerlendirdi:

"Ekonomi şekil değiştiriyor ve iş dünyası şartlara göre iş modelini tanımlaması lazım. Eski bilinenlerle yeni işler olmuyor, farklı iş modeli ihtiyacı var. Bizimde Mısır'a yatırımımız var. Ancak Mısır'ın da kendine göre zorlukları var. Avantajı olduğu kadar dezavantajları olduğunu düşünürseniz, orayı da iyi yönetebilmelisiniz."

Çevikel Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Çevikel ise şunları paylaştı:

"Ekonomik daralma, sektörler üzerinde özellikle de ekonominin lokomotifi olan reel sektör üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Tekstil sektörü içerisindeki diğer alt sektörlere göre ev tekstili sektörü daha pozitif etkilenmiş olabilir. Konfeksiyonda oluşan ciro kayıpları gibi bir kayıp öngörmüyoruz. Şuan için konuşacak olursak, dolar kuru hala beklediğimiz düzeyde değil. Genel gider kaleminden işçilik kalemine dolayısıyla maliyetlerdeki artış yüksek ve enflasyonun yükseldiği gibi döviz yükselmediği için olumsuz etki yaratıyor. Çin yakından takip ettiğimiz bir pazar. Geçmişte Çin, bizler için rakipti. Ev tekstilinde perde üretimlerini düşürdüler. Perde üretiminde kullandıkları makineleri bambaşka üretimler için kullanıyorlar. Ağırlıklı olarak yatak örtüsü gibi...Kumaşçılar olarak bizler için sıkıntı yok ancak konfeksiyon için aynı şeyi söyleyemem." 

ANY Tekstil ve Reisoğlu Tekstil İhracat Müdürü Ahmet Necati Yılmaz da şu değerlendirmeyi yaptı:

"Gün geçtikçe hem üreticiyi hem de ihracatçıyı yüksek maliyetler çok zorluyor ve sanayicinin yükü ağırlaşıyor. Öte yandan da kalifiye eleman bulmakta zorlaştı. İhracatçı bir şirket olduğumuz için dolar kurunun yükselmesi avantaj yaratacaktır. Dolar kuru istenilen seviyede değil. Şuan doların 38 bazlarında olduğunu hatırlıyorum. En azından 45 -50 seviyelerinde olması gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde giderse eğer çoğu işletmenin kapanacağını düşünüyorum. Mısır'daki teşvikler ve maliyetlerin düşüklüğünden dolayı da üretimde Türk yatırımları artıyor. Aslında Çin, piyasayı kırıyor. Çünkü fiyatları aşağıya çekiyor. Maliyetleri çok daha ucuza olup, kâr beklentileri daha düşük. Örneğin işçilik maliyetleri düşük, çok fazla üretiyorlar ve çok fazla stoklu çalışıyorlar. Bu durum ekonomik olarak ellerini kuvvetlendiriyor. Devlet desteği daha fazla... Açıkçası ucuz fiyat ve düşük kârlardan piyasayı domaine ediyorlar."

Velhasıl...

Tekstil sektörünün taleplerinde özellikle son dönemde sektörleri ciddi anlamda zorlayan dolar kuru baskısı, finansman, yüksek maliyetler gibi sorunlar belirtilirken, çözüm bulunması istendi.

"Enflasyonla uyumlu artan bir dolar kuru politikası uygulanmalı ve üretim maliyetlerindeki artışların maliyet üzerinde kontrolsüz etkisi giderilmeli" değerlendirmesi yapıldı.

Son olarak...

Fuarda Türkiye'nin ev tekstilinde dünyada dördüncü, Avrupa Birliği'nin tedarikçileri arasında üçüncü olduğunu belirten Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Tekstilde giyimde Avrupa'da üçüncüyüz, tedarikçi olarak dünyada 7'nciyiz. Türkiye'nin sanayicilik serüvenine başladığı birinci sektör. O yüzden bizim için çok değerli. 2025'in ilk 4 ayında ihracatımız ev tekstilinde yüzde 2,1 artış göstererek 950 milyon dolara ulaştı, bu yılı da aşağı yukarı 3 milyar dolar bandında tamamlayacağız" dedi.

Ayrıca Covid ile başlayan dönemden sonra yüksek enflasyonist sürecin yaşandığını ve bunun sonucunda ekonomilerin durgunluğa girdiğini hatırlattı.

"Diğer desteklerin yanında Ticaret Bakanlığı olarak 77 maddeden oluşan İhracat Destekleme Stratejimizin gereklerini yapıyoruz. Geçen yıl 24,5 milyar lira size hibe destekler verdik. Bu yıl en az 33 milyar liralık hibe destekleri ihracatçılarımıza vereceğiz" dedi.


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları