Elif Didem Danacıoğlu

Elif Didem Danacıoğlu

Çiftçinin ürünleri elinde kaldı

2023.01.20 20:10 - Son Güncellenme: 2023.01.20 20:10
A

Nüfus hızla yükseliyor, kaynaklar daralıyor.

Ve bir de su kaynakları olmak üzere ekolojiyi tehdit eden iklim dengesizliğini düşünürsek...

En stratejik sektörler arasında ilk sırada tarım geliyor.

Kuraklık uyarıları, Rusya-Ukrayna savaşı, küresel ekonomik kriz, artan enerji fiyatlarıyla birlikte dışarıya bağımlı olduğumuz tarımsal girdi ve hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar, tarımsal ürün fiyatlarını artırırken gıda enflasyonu ile de tüketiciler mağdur oldu.

2022 yılı bütçesinde tarım sektörüne tarımsal destekler için bir önceki yıla göre yüzde 65,1'lik artışla 39 milyar 832 milyon lira kaynak ayrıldı.

2023 yılı destek bütçesi ise 54 milyar olarak planlandı.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, her ne kadar destek bütçesinde artış yapılmış olsa da girdi fiyatlarındaki artışlar ve enflasyon dikkate alındığında belirlenen bu rakamın daha da artırılması gerektiğini söylüyor.

Geçtiğimiz sezon tarımsal girdi kullanımı açısından zorlu geçti.

Çiftçilerin bir kısmı gübre ve mazottaki yüksek fiyat artışları nedeniyle girdi kullanımı azaltmak zorunda kaldı.

Gübre fiyatlarındaki artışlar yüzde 400'leri aşarken, mazot fiyatlarındaki artışlar yüzde 250'leri geçti.

Zirai ilaç ve yem fiyatlarındaki artışlar yüzde 100'ü aşarken, elektrik fiyatlarında yüzde 140 artış görüldü.

Yem fiyatlarındaki artıştan dolayı hayvansal üretimde zor günler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor.

Hatta girdi maliyetlerinin de tavan yaptığı bir ortamda üreticinin geliri düşerken, birçok ürün üreticinin elinde kalma durumuna geldi.

Aslında mısırdan pamuğa ve ayçiçeğine kadar sıralanabilir. Örneğin pamuk ülkemize sıfır gümrükle girerken, küresel olarak pamuğa talep düştü, fiyatlar geriledi ve pamuk üreticinin elinde kaldı.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2020'de 18 milyon 158 bin baş olan büyükbaş hayvan sayısı 2021 yılında 18 milyon 36 bin 117 başa gerilemiş, 2022 yılı haziran ayında ise 2021 yılının aynı ayına göre yüzde 2,4 azalarak 17 milyon 875 bin 632 başa düştü.

2020 yılında 54 milyon 113 bin baş olan küçükbaş hayvan sayısı ise;2021'de 57 milyon 519 bin 204 başa yükseldi. 2022 yılının haziran ayında ise 2021 yılının aynı ayına göre yüzde 1,68 artarak 58 milyon 447 bin 555 başa çıktı. 2021 verilerine göre büyükbaş ve küçükbaş kesilen hayvan sayısı 27,2 milyon baş, kırmızı et üretimi ise 1,95 milyon ton olarak gerçekleşti.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin değerlendirmelerine göre de, kırmızı ette parite ise olması gereken rakamdan oldukça uzaklaştı.

Üretici bir kilo karkas et sattığında 2021 yılında yıllık ortalama 15,51 kilo yem alırken, bu miktar ocak 2022'de 14,74'e kadar geriledi.

Parite Aralık 2022'de 17,60 seviyesine yükselse de olması gereken ideal oran olan 20'nin altında kaldı.

Sürdürülemez karkas fiyatları ve artan yem fiyatları neticesinde, kimi üreticilerimiz damızlıklarını kestirip elden çıkarmaya, genç dişi hayvanları ise damızlığa çekmek yerine besleyip kesime göndermeye başladılar.

2022 yılının 10 aylık döneminde sanayiye aktarılan çiğ süt miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,3 azalarak 8 milyon 487 bin 892 tondan, 8 milyon 206 bin 40 tona geriledi.

2022 yılında çiğ süt tavsiye satış fiyatı 1 Ocak-31 Mart tarihleri arasında brüt 4 lira 70 kuruş, 1 Nisan-14 Mayıs tarihleri arasında brüt 5 lira 7 kuruş, 15 Mayıs-14 Ekim tarihleri arasında net 7 lira 50 kuruş, 15 Ekim sonrasında da net 8 lira 50 kuruş olarak açıklandı.

TÜİK'in açıkladığı  Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) , Kasım'da aylık bazda yüzde 2,38 artarken yıllık bazda yüzde 121,41 yükseldi.

Girdi fiyatları üreticilerin alım gücünün çok üstünde kalıyor.

"Girdi fiyatları makul seviyelere çekilmeli veya girdi destekleri üreticinin alım gücü göz önüne alınarak artırılmalıdır. İklim değişikliğinin etkisini azaltmak ve su gibi önemli bir metada sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla yeraltı barajlarının yapımına hız verilmeli ve sayıları artırılmalıdır. Hayvansal üretim kayıt altına alınmalı, veriler sürekli güncellenmelidir. Yem sanayisini dışa bağımlılıktan kurtaracak tedbirler alınmalı. Hayvancılığın yoğun yapıldığı yerlerde devlet destekli yem fabrikaları kurulmalıdır. Hayvancılıkta öncelikle sürdürülebilir bir süt fiyatı tesis edilmelidir. Damızlık hayvanlar için çok önemli olan süt/yem paritesinin 1,5 seviyelerde olmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Et/yem paritesine yönelik bilimsel çalışma yapılmalı, piyasa fiyatları bu eksende belirlenmelidir" diyerek yorumluyor Başkan Şemsi Bayraktar...

Toparlamak gerekirse...

Pahalıya üretilen ürünün ucuza tüketilmesi mümkün değil.

İthalata bağımlı ve plansız üretim, gıda enflasyonu tarafında kırılganlıkları arttırıyor.

Türkiye'de gıda fiyatları hızla artarken, tarım sektöründeki tablo bu şekilde.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları