Bu yazımda sizlere sanayide 'ara eleman' problemi ya da sanayide kullanılan 'enerji' faturalarının yüksekliğinden bahsetmeyeceğim.

Uzun zamandır sanayicinin kafasını meşgul eden bir mesele var.

Sanayide ithal hammaddeye ek vergi uygulaması!

Görüştüğüm sanayiciler, ek vergilerle mücadele ettiklerini ve hammadde tedarikçilerinin adaletine kaldıklarını vurguluyorlar.

Sanayici ithal hammaddede ek vergi molası istiyor!

Sanayici koruma önlemlerinde esneklik istiyor!

Bildiğiniz üzere;

Türkiye'de hemen hemen tüm ürün gruplarında yüksek oranda ithalat bağımlılığı bulunuyor.

Üretim ve dolayısıyla ihracat yapmak için ne yazık ki,  çok büyük ölçüde ithal hammaddeye bağımlı olan ekonomimiz var.

Tartışılan konuyu Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Başkanı Erol Gülmez ile de konuştum.

Sanayide ithal hammaddeye ek vergi uygulaması ile ilgili şu notları paylaştı:

"Korumacılık önlemleri, iç piyasada yerli üretimi teşvik etmek için etkin bir yol olabilir. Bu önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyorum. Ancak ithalata dayalı ihracat yapan üreticilerin de göz önünde bulundurulması gerekir."

Açıklayıcı olmak gerekirse, şöyle söyleyebiliriz:

"Üretim süreçlerinde ithal hammadde kullanan üreticiler, hammaddelerini yurt dışından dövizle satın alıyor ve satın aldıkları ürünler için ek vergi ödüyor. Böylelikle ek vergi, üretim maliyetlerini artırmış oluyor. İhracata konu olan ürün pazara girmeye hazır olduğunda doğal olarak, maliyet artışları ürünün fiyatına yansıyor. Bunun sonucunda da uluslararası piyasada Türk mallarının rekabet edebilirliği zarar görüyor. İthal hammaddeye bağımlı olan sanayi sektörlerinin dış ticaret politikalarında ve koruma önlemlerinde esneklik talep etmeleri oldukça doğaldır."

"Konunun diğer önemli yanı da döviz kuru ile enflasyon arasındaki dengedir. Şu an ekonomide enflasyon ile döviz kurunun doğal dengeyi yakalaması için kontrollü adımlar atılıyor. Keşke atılması gereken bu adımlar daha önce atılsaydı ve ekonomi doğal dengesini yitirmeseydi. Yine de çabaların tümünü dikkate değer buluyorum."

"Yerli üretimin korunmasını elbette destekliyorum, fakat bu hammadde ithalatı yapan üreticilerin de gözetilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bu sebeple sanayicinin esneklik talebini haklı buluyorum."

Özetle...

Ek verginin ekonomik sonuçları ne olabilir?

Başlangıçta yerli üreticiyi destekler nitelikte gözükse de;

İthal hammaddeye getirilen ek vergiler hem dış ticaret yapan şirketlerin maliyetlerine hem de yurtiçindeki ürün fiyatlarına da yansıyor.  

Getirilen ek vergiler ile otomotivden tekstile, mobilyadan deri ürünlerine kadar pek çok alanda fiyatların artması demek.

Firmalar ister ürünü girdi olarak kullansın ister ürünlerin doğrudan piyasaya satışını gerçekleştirsin ithalat maliyeti artacağından bu maliyeti satış fiyatlarına yansıtmak zorunda olacaklar.

Özellikle ihracatçı şirketler, dünyaya mal satmaya devam edebilmek için yüksek vergileri ödeyip ithalata devam etmek zorunda.

Hammadde girdisinin önemli bir bölümünü ithal eden sanayiciler, korumacılık önlemlerinde esneklik talep ediyor.

İthal girdi kullanan sektörler, ek vergilerin rekabet güçlerini olumsuz etkilediğini ve ithalatın ucuzlatılmasını istiyorlar.

Ek vergilerin üretim ve ihracat kaybı yaratacağını söylüyorlar.

İmalatçılar, hammaddeye erişimle ilgili sıkıntı yaşamak istemiyor.

Bunun içinde yerli hammaddeye üretim yatırımlarının artırılmasını talep ediyorlar.

Aynı zamanda ihracatçının hammaddeyi ucuza alıp ihracatta rekabetçi olması ve ihracat pazarlarını kaybetmemesine de vurgu yapıyorlar.

Ek vergilerin maliyeti arttırdığının altını çiziyorlar.

Tüketiciye zam, üreticiye maliyet!