Hafta sonu Makine İmalatçıları Birliği'nin (MİB) 18. Olağan Genel Kurulu vardı.

Genel Kurul öncesi; Durmazlar Makine Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz, Ermaksan Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü, MİB Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özkayan, MİB ve E-MAK Yönetim Kurulu Başkanı S. Emre Gencer ve MAİB Başkanı ve TİM Başkan Yardımcısı Kutlu Karavelioğlu ile sohbet etme fırsatım oldu.

Ayrıca, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ile görüşme fırsatı yakaladığımda 'Bursa sanayisi' ile ilgili sorularımı yönelttim.

"SANAYİCİLERİMİZE DESTEK OLMAYA DEVAM EDİYORUZ"

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Bursa'da sanayi kuruluşlarının büyümeye devam ettiğini belirtti:

"Bir tarafta Durmazlar Makine yerine sığmıyor, diğer tarafta Ermaksan Makine büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sanayicilerimize yeni yerler açmaya çalışıyoruz. Bursa'nın en az kendisi kadar büyümesi gerekiyor. Makinecilik bir atmosfer meselesi... O atmosferi kaçırmamanız gerekiyor. Türkiye makine sektörü dayanışma içerisinde olmaya devam ediyor. Ancak o atmosferi, bulunduğu alan içerisinde büyütebiliyoruz."

"BURSA'DA YENİ SANAYİ ALANLARI ÜRETMEYE ÇALIŞIYORUZ"

Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Bursalı sanayicilere mesaj verdi:

"Türkiye'deki 8 şehrimiz endüstrimizin belkemiği. Bugün 81 ilimizde sanayi bölgeleri, endüstri bölgeleri ve küçük sanayi siteleri kuruyoruz. Bursa'nın bir özelliği de otomotiv, tekstil ve makine endüstrisinin önemli merkezlerinden biri olmasıdır. Dolayısıyla Bursa, Türkiye ekonomisi için çok önem arz eden bir şehrimiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Bursa sanayisinin daha da büyümesini arzu ediyoruz. Bursa'ya sanayi alanları bakımından baktığımızda, yaklaşık olarak 110 milyon metrekare bir sanayisi var. Bence Bursa'nın bir o kadar daha sanayi alanı üretmeye ihtiyacı var. Bakanlık olarak Bursa'yı iyi planlamaya çalışıyoruz. Ankara'nın 350 milyon metrekareye ve Konya'nın 250 milyon metrekare sanayiye erişmiş olmasının yanında Bursa'nın 110 milyon metrekarelik sanayi alanı küçük kalıyor. Bursa'da yeni sanayi alanları üretmeye çalışıyoruz. Özellikle otomotiv, tekstil ve makine endüstrisinde en büyük ihracatçı şehirlerimizden biri olan Bursa, büyümeye devam edecektir."

Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, otomotiv endüstrisini vurguladı:

"Türkiye otomotiv sanayisinin merkezi konumunda bulunan Bursa'da Oyak Renault, Tofaş ve Karsan üretim yapıyor. TOGG'un Gemlik tesislerini geliştirmeye çalışıyoruz. Tüm otomotiv yan sanayi Bursa'da ve dolayısıyla çok daha büyüyecek."

"BURSA'DA BÜYÜK ALANLAR ÜRETMEYE İHTİYACIMIZ VAR"

Bakan Yardımcısı Büyükdede, TEKNOSAB'a işaret etti:

"Bursa TEKNOSAB (Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi) ve yanında yer alan TOSAB (Tekstil Boyahanecileri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi) ve diğer vericilerle beraber 20 milyon metrekarelik bir alanı kapsıyor. TEKNOSAB, TOSAB ve Bursa Deri İhtisas ve Karma Organize Sanayi Bölgesi'ni yeni genişleme alanıyla birlikte büyütüyoruz, fakat çok daha büyük alanlar üretmeye ihtiyacımız var. Ümit ediyoruz ki, TEKNOSAB çok hızlı devreye girecektir. Başta Nilüfer OSB ve diğer OSB'ler olmak üzere birçok sanayi kuruluşumuz TEKNOSAB'da da genişlemeye çalışıyorlar. Eğer yeni sanayi alanları üretebilirsek, Bursa kendisini bir kat daha katlayabilecek kapasitede olan bir şehrimiz."

"DÜNYANIN GÖZÜ BURSA SANAYİSİNDE"

Bakan Yardımcısı Büyükdede, şöyle devam etti: "Gemlik limanı ve diğer liman imkânlarıyla Bursa, tarımına da zarar vermeden genişleme alanlarıyla birlikte bu imkânı iyi değerlendirmesi lazım. Bursa, altyapı yatırımları, yetişmiş insan kaynağı ve kültürü ile Gayrisafi Millî Hâsıla'ya (GSMH)büyük katkıları olan bir şehrimiz. Benim kanaatim o ki, Bursa'nın Türkiye ekonomisine çok daha büyük hizmetler verebilecek kabiliyeti var. Dünyanın gözü; altyapı, ticaret ve sanayi anlamında güçlü bir il olan Bursa'da. Dünya otomotiv ana sanayi, Türkiye ve Bursa'ya doğru ciddi boyutta kayıyor. Bursa güçlü yan sanayisi ile birlikte 2 kat daha sanayi alanına ihtiyacı var."

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ile röportajım sonrası birlikte genel kurula geçtik.

Makine İmalatçıları Birliği'nin yeni yönetim kurulu belli oldu.

Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı S. Emre Gencer, yapılan seçimde güven tazeledi.

"HEDEFLEYEN HER ÇALIŞMAYA DESTEK VERDİK"

MİB Başkanı S. Emre Gencer, Türkiye makine sanayine dikkat çekti:

"Türkiye'nin makine sanayinde kendi üretim ve ürün teknolojilerine sahip ülkeler arasında ön sıralarda yer almasını hedefleyen her çalışmaya destek verdik. Göreve başladığımızda ülkemizde yatırım harcamaları kesintisiz 6 çeyrek küçülmüştü. Doğal olarak iç piyasamızda makine talebi de daralmıştı. Tam zamanında ihracat pazarlarına yöneldiğimizde ise salgın felaketiyle karşı karşıya kaldık. Salgın sürecinde dünya ticaretinin kuralları, tedarik güvenliği, şirketlerin üretim modelleri değişti. Enerji ve emtia fiyatları, lojistik maliyetler çok kısa süre içerisinde dünya ticaretindeki dengeleri sarsacak ölçüde yükseldi. Küresel ticaretin, dengelenme arayışı içinde olduğu bir süreçte ise,  kurallara dayalı uluslararası ticaret sistemini tahrip etme riski taşıyan Rusya-Ukrayna savaşı ile karşı karşıya kaldık. Ne yazık ki, ülkemiz bu döneme yüksek enflasyon ve dış ödemeler dengesi açıkları ile yakalanmıştır. Ülkemiz salgın sürecinde başlayan ve tüm dünyayı etkileyen bu sorunlara,  'cari açık üretmeyen bir sanayi yapısına dönüşümü öngören bir strateji' ile yanıt vermeye çaba gösterdiğini gözlemledik. Bu anlayışla hazırlanan ve yürürlüğe giren; 18. Kalkınma Planı, '2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi', 'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi' ve 'İhracat Ana Planı'nda,  makine imalatı en öncelikle teşvik edilecek sektörler arasında ön plana çıkarılmıştır. Saha uygulamalarında da makine sektörüne öncelik verilmiş;  orta yüksek ve yüksek teknolojili makine üretimi, güçlü teşvik araçları ve basitleştirilmiş usuller ile desteklenmeye başlanmıştır."

"TEDBİR ALMAKTA GEÇ KALMAMALIYIZ"

Başkan S. Emre Gencer, şöyle devam etti:

"Ana pazarımız Avrupa'da etkinliğimizi sürdürebilmemiz için AB müktesebatına uyumda daha hızlı hareket etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, Yeşil Avrupa Eylem Planı,  Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ve AB Dijital Tek Pazarı mevzuatlarına uyumda geç kalmamamız gerektiğini her vesileyle gündeme getirmeye devam edeceğiz. Öte yandan, makine ihracatımızda en yüksek gelişme potansiyeli olan Rusya pazarında, giderek sıkılaştırılan ambargo kararları sonucunda sorunlar yaşanmaya başlamıştır. Nitekim geçtiğimiz Mart ayında Rusya'ya ihracatımız yüzde 33'e yakın daraldı. Bu daralmanın, ülkemizin yaptırımlara uymayacağını resmen açıklamasına rağmen gerçekleşmesi önemli bir sinyaldir. Geçtiğimiz yıllarda bazı komşularımıza uygulanan yaptırımların ileri aşamasında, ihracatçı firmalarımızın bankacılık sistemi üzerinden ticaret yapamadıkları unutulmamalıdır.  Aynı gelişmenin Rusya ile de yaşanmaması için tedbir almakta geç kalmamalıyız. Bu konuda somut bir öneride bulunduk.  Bu konuyu gündemde tutmaya devam edeceğiz. Diğer taraftan, hidrokarbon fiyatlarında kaydedilen hızlı artışlar sonucu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin alım gücü güçlü bir şekilde yükselmiştir. İyi bir rastlantı sonucu,  Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır ile siyasi ilişkilerimiz de tam da bu dönemde normalleşme sürecine girmiştir. Bu olumlu gelişmeyi iyi değerlendirmek için çaba göstereceğiz. Makine sektöründe, mutlaka küresel ölçekte ön plana çıkacak nitelikte bir makine ihtisas fuarı düzenlemeyi hedeflememiz gerekiyor. Avrupa'daki örneklerinden de biliyoruz ki, bunu ancak devlet politikası ve desteğiyle başarabiliriz. Bu konudaki görüşlerimizi karar alıcılarla paylaşmaya devam edeceğiz."