Kalp ve damar hastalığında genetik yatkınlık!

Genlerimizde taşıdığımız özellikler nesiller boyu taşınarak kuşaktan kuşağa iletilir. Bu genetik miras bazen çok olumlu özellikleri taşır. Bazen de hiç istenmeyen hastalıkları. Yani hem bir şans hem de bir şanssızlık kaynağı olabilir. Genetik olarak şanslıysanız ne mutlu size. Ama genlerinizde sizi ileride bazı hastalıklara örneğin kalp hastalıklarına götürecek özellikler varsa da hiç üzülmeyin ancak farkında olun, önlemlerinizi iyi alın, eğer gerekiyorsa tedavinize de erkenden başlayın.

AİLEVİ HİPERKOLESTEROLEMİ
Kanda kolesterol yüksekliği kalp damar hastalıklarının önemli risk faktörleri arasında sayılır. Yüksek kolesterolün sebebi genellikle tükettiğimiz gıdaların içerdiği yağlardan kaynaklanır. Bu nedenle checkup esnasında yapılan kan tahlillerinde yüksek kolesterol ile karşılaştığımızda buna uygun diyet öneririz. Ancak kimi zaman kişi ne kadar diyet yaparsa yapsın bir türlü kolesterolü düşmez. Çünkü genetik olarak bir hiperkolesterolemi söz konusudur. Tıpta ailevi hiperkolesterolemi olarak adlandırılan bu durum çok erken yaşta hatta çocuklukta başlayan çok yüksek kolesterol düzeyleri ile kendisini gösterir. Kolesterol ilacı kullanmadan da düşmez. Bu kişiler çok erken yaşta başlayan koroner kalp hastalığına hatta genç yaşta karşılaşılan ani kalp krizlerine adaydır. Bu genetik özelliklerden ApoB R3500Q: Ağır hiperkolesterol yüksekliği ve damar sertliği için risk faktörüdür. ApoE (E2, E3, E4): E4 alleli yüksek kötü kolesterol (LDL) ve total kolesterol nedeni ile özellikle sigara içenlerde erken kalp krizi için risk faktörüdür. Kalp kasını etkileyen genetik sorunlar Muskkuler diistrofi ve kardiyomiyopati olarak adlandırılan ve kalp kasının etkilendiği bazı genetik geçişli hastalıklar erken yaşta kalp yetersizliğine sebep olarak yaşamı olumsuz yönde etkileyebilir.

Eklenme: 2021.12.13 14:34
Son Güncellenme: 2021.12.13 14:37
Kategori: Diğer

Öne Çıkan Galeriler

Türk edebiyatının ustası: Ahmet Rasim
Türk edebiyatının ustası: Ahmet Rasim