Zafer Partisi Bursa İl Teşkilatı, yeni eğitim öğretim yılını kutladı

Zafer Partisi Bursa İl Teşkilatı, yeni eğitim öğretim yılını kutladı

Zafer Partisi Bursa İl Teşkilatı, 2024-2025 eğitim-öğretim yılını tebrik etti. Ders başı yapan öğrencilere başarılar diledi.

2024.09.09 15:48 - Son Güncellenme: 2024.09.09 15:49 - Eğitim
A
Zafer Partisi Bursa İl Teşkilatı, yeni eğitim öğretim yılını kutladı

Teşkilatın mesajı şöyle;

2024-2025 eğitim-öğretim yılında okula yeni başlayan minikler başta olmak üzere, tüm öğrencilere, velilere ve öğretmenlerimize başarılar diler Yeni Eğitim döneminin hayırlı olmasını temenni ederiz.

Ülkemizin geleceği olan çocukların, milli ve manevi değerlere bağlı, aynı zamanda teknolojik gelişmelere uyum sağlayan bireyler olarak yetiştirilmelidirler. Bu hedefe ulaşmanın yalnızca çocukların çabalarıyla değil, öğretmenler ve ailelerin de gayretleriyle mümkün olabilecektir.

En kıymetli varlıklarımız olan evlatlarımız yeni bir dönem başlarken ne yazık ki hem eğitim sistemimiz hem okullarımız hem de öğrenci ve öğretmenlerimiz büyük problemlerle boğuşuyor.

Bu olumsuz durumun en temel nedeni ise milli eğitim politikamızın, özellikle son 20 yıl boyunca, Milli Eğitim Bakanlığına atanan her yeni bakan tarafından sürekli değiştirilmesi ve bunun sonucunda ise milli eğitim politikamızın adeta yapboz tahtasına dönmesidir.

Bu durum milli ve sürdürülebilir bir eğitim politikamız olmadığının en büyük göstergesidir. 

Konu hakkında açıklama yapan Genel Başkanımız Prof.Dr. Ümit Özdağ'ın Yeni Eğitim Sistemi için söylediklerini hatırlatmak gerekirse;

" AKP hükumetinin üzerinde yaklaşık 10 yıldır gizli kapaklı çalışarak hazırlandığını öğrendiğimiz, nur topu gibi bir meselemiz daha oldu: Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli. Önce konulan ismin eski Türkçe olması, sonra hangi konular olduğunu bilmediğimiz %35'lik bir seyreltilmeyi, daha sonra da matematik konularından integralin çıkarıldığı şeklinde içerik üzerinde tartışmalara şahit olduk.

Eğitimin bugünkü gerçek sorumluları, AKP'nin eğitim politikaları ve bakanlarıdır! Demek ki 22 yıldır çağın gereklerini yakalayamamış ve eğitimde istenilen başarı düzeyine erişmemiş bir eğitim sistemi uygulamışsınız. Dünyanın her yerinde başarılı olan; Kovid aşısını, 5G'yi bulan Türk zekâsı, Mardin'in köy okulundan Nobel ödülüne uzanan Türk çocuğu, Pisa sınavlarında tüm ülkelerin gerisine düşüyor? Neden? Dokuz bakan, defalarca sistem değişikliği ve dördüncü müfredatı dayatacağınıza, önce Türk milletine hesap verin! Yeni müfredatı, bir oldubittiye getirip Türk gençlerini orta çağ zihniyetine bilin ki hapsedemeyeceksiniz!

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli baştan sona değerler, sözde milli ve manevi çizgi üzerine oturtulmuş bir programdır. Atatürk yok. Türk Milletinin büyük tarihi yok. Doğru dürüst İstiklal Harbi yok. Tekrar söylüyorum, bilimden uzak bu programı geri çekin! "

AKP hükümeti, Türk milletinin çocuklarını, istemediği okullarda mutsuzluk içinde yaşatma zulmüne son vermelidir. Tarikat ve cemaatlerle gizli protokoller imzalayan, yoksul aile çocuklarını sermayenin kucağına atan, eğitim ortamındaki eşitsizlikler içinde Çağdaş aileleri özel okullara mahkûm eden, eğitimi kamusal ve parasız olmaktan uzaklaştırarak çağın gereklerinden uzak, bilim dışı bir programı dayatan, pedagojik bir cinayeti hepimizin gözü önünde işleyenleri tarih affetmeyecektir. Millî Mücadele döneminde ve Kurtuluş Savaşı devam ederken 'Milli Eğitim Şurası'nı yapmış kahramanların torunlarına, bu dayatmayı yapamazsınız. Çünkü toplumun tamamını ilgilendiren bir müfredat programı sadece "toplumsal mutabakatla" yapılır.

Sevgili Bursalılar değerli Basın Mensupları

Eğitimin Genel sorunlarını Genel Başkanımız net ve anlaşılır bir biçimde açıklamıştır. Şehrimizde ise sorunlarımız saymakla bitmez.

Maalesef sığınmacılar kadar şansı olmayan, çocuğuna okul alışverişi yapamayan binlerce ailemiz var. Kendi mahallelerinde, okullarında, sınıflarında dil bilmeyen, yüzlerce sığınmacıyla aynı sınıflarda eğitim hayatına başlayan ve psikolojik birçok sorunun ortasında kalan öğrencilerimiz velilerimizin Allah yardımcısı olsun. Öğretmenlerimiz ise bu ikilem karşısında çaresiz kalmakta, gerçek görevini yerine getirmekte zorlanmaktadır. Daha doğru dürüst Türkçe bir sözcük bile bilmeyen bu sığınmacı çocuklar ile kendi evlatlarımız arasında kalan öğretmenlerimizin neyi ne kadar öğretebileceğini sizlerin takdirine bırakıyoruz.

Üstüne üstlük, okullarımızda tuvalet, elektrik,  ısınma ve sarf giderleri gibi milli eğitim bütçesinden karşılanması gereken pek çok harcama kalemi velilerin sırtına yüklenmek istenmekte bu nedenle velilerden bağış adı altında adeta haraç kesilmektedir. Kırtasiye masraflarının, toplu taşıma giderlerinin adeta velilerin sırtında bir kambur oluşturduğu bu uygulamalar, ağır hayat koşullarıyla birleşince veliler işin içinden çıkılamaz bir kaosa neden olmaktadır. 

Büyük Türk Milleti adına şu gerçekleri haykırmak istiyoruz.

Hınca hınç dolu sınıflarda ve dilimizi bilmeyen sığınmacı çocuklarıyla birlikte eğitim görmek bizim evlatlarımıza hak mıdır?

Yetersiz fiziksel koşullar nedeniyle sağlıksız okullarda eğitim görmek çocuklarımızın kaderi midir?

Okul yemekhaneleri veya okul kantinleri kar amaçlı olarak kurulan ticarethaneler değildir, bunları denetlemek ve çocuklarımızın fiziksel ve mental gelişimi için hijyenik ve yeterli gıdayı sunmak okul idaresinin ve milli eğitim bakanlığının görevi değil midir?

Velilerimize bağış adı altında adeta öğretim şantajı yapılması kabul edilemez, bunu engellemek ve yapanlar hakkında işlem yapmak milli eğitim müfettişlerinin asli görevi değil midir midir?

Çocuklarımızın kullandığı okul tuvaletlerindeki sabunların bedellerini dahi velilerden tahsil etmeye çalışmak nasıl bir zihniyettir?

Öğretmenler ve öğrencilerin mutsuz olduğu bir okul, eğitim ve öğretim yuvası değil adeta çile merkezi olmak zorunda mıdır?

Evlatlarımızın hak ettiği sağlıklı, güvenli, çağdaş ve laik eğitim koşullarını yerine getirmek devletin bir numaralı görevi değil midir?

Çocuklarımızı köklerinden kopartan, gerici odakların insafına terk eden yobaz uygulamaları ve bu milli olmayan zihniyeti şiddetle protesto ediyoruz.

Atanamayan öğretmenlerimiz, sağlıksız ve yetersiz derslikler, Maddi imkanı elverişsiz ailelere desteklerin nerdeyse olmayıp sığınmacılara tüm imkanların verilmesini şiddetle kınıyoruz.

Andımızın Zafer iktidarında geri geleceği müjdesini vermek belki de yeni Eğitim Öğretim döneminde umutlarımızın artmasına tek teselli olacaktır.

Sevgili Bursalılar ve kıymetli Basın Mensupları, 2024-2025Eğitim Öğretim Yılının Tüm öğrenci, veli ve Öğretmenlerimize hayırlı olmasını diler Zafer Partisi İl Teşkilatı olarak sevgi saygılarımızı sunarız.

Diğer Eğitim Haberleri için tıklayın


2024.09.09 15:48
A