Türkiye, Suriye ve Ürdün'den DAEŞ'le mücadelede ortak birim

Türkiye, Suriye ve Ürdün'den DAEŞ'le mücadelede ortak birim

Terör örgütü DAEŞ'le mücadelede Türkiye, Suriye ve Ürdün ortak bir koordinasyon mekanizması kurdu. Bakanlık kaynakları, 19 Mayıs'ta göreve başlayan birime Türkiye'nin de personel görevlendirmesi yaptığını kaydetti.

2025.05.29 11:40 - Son Güncellenme: 2025.05.29 11:40 - Güncel
A
Türkiye, Suriye ve Ürdün'den DAEŞ'le mücadelede ortak birim

Milli Savunma Bakanlığı'nda bugün haftalık basın bilgilendirme toplantısı gerçekleşti. Bakanlık kaynakları, toplantı sonrasında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kaynaklar, terör örgütü DAEŞ'le mücadelede Şam'da yeni bir birim kurulduğunu bildirdi. Türkiye, Suriye ve Ürdün'den oluşan koordinasyon birimi, 19 Mayıs günü çalışmalarına başladı. Türkiye de bu birime personel görevlendirmesi yaptı.

"AYRILIKÇI GÜNDEMLERE MÜSAADE EDİLMEYECEK"

Bakanlık kaynakları, yeni Suriye yönetimi ile terör örgütü SDG arasındaki mutabakat sürecinin, bölgesel istikrar ve güvenliğin sağlanması açısından dikkatle takip edildiğini bildirdi. Suriye'de ayrılıkçı gündemlere müsaade edilmeyeceğini kaydeden kaynaklar, SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda tutumun değişmediğini vurguladı.

TÜRKİYE'NİN AVRUPA GÜVENLİK EYLEM FONU'NA ÜYELİĞİ

Bakanlık kaynakları, Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonu'na (SAFE) dahil olmasına ilişkin sorular üzerine, Ukrayna'daki savaş ve güncel küresel gelişmelere paralel olarak Avrupa'nın savunma kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların hız kazandığını belirtti. Kaynaklar, bu kapsamda AB tarafından savunma tedarikine harcanmak üzere üye ülkelere 150 milyar avroluk fon sağlanmasını öngören SAFE Tüzüğü'nün 27 Mayıs'ta AB Konseyi'nde kabul edildiğini bildirdi.

SAFE mekanizmasının prensip olarak Türkiye'nin de katılımına açık olduğunu dile getiren kaynaklar, ancak tüzükte Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelere yönelik birçok kısıtlayıcı tedbirin bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Ayrıca, maalesef bu süreçte, ülkemiz de dahil AB üyesi olmayan müttefiklerin AB savunma ve güvenlik mimarisi dışında bırakılmasına veya bir pazarlık aracı olarak kullanılmasına yönelik girişimlere de şahitlik ettik. Avrupa güvenliğinin ancak kapsayıcılık, stratejik öngörü ve kolektif dayanışma ile güçlendirilebileceğini, bunun için vizyoner bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, ülkemizin sahip olduğu savunma yetenekleriyle Avrupa savunmasına ve güvenliğine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu durum SAFE tüzüğünün müzakere sürecinde birçok müttefikimiz tarafından da dile getirilmiştir. Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte açık görüşlü ve öngörülü Avrupalı müttefiklerimizle SAFE mekanizması kapsamında veya dışında (özellikle insansız hava araçları, hava savunma sistemleri, zırhlı araç ve kara platformları, elektronik harp ve radar sistemleri, mühimmat ve roket sistemleri ile deniz sistemleri alanlarındaki gelişmiş yeteneklerimizle) savunma işbirliklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir."

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2025.05.29 11:40
A