TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş: Taklit ve tağşiş için yaptırımlar ağır olmalı ve halk güveni kazanılmalı

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş: Taklit ve tağşiş için yaptırımlar ağır olmalı ve halk güveni kazanılmalı

Elif Didem Danacıoğlu'nun sunduğu Sektörel Bakış programının bu haftaki konuğu TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş oldu. Durmuş, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan denetimler sonucu paylaştığı Taklit ve Tağşiş Yapılan Gıdalar ve Firmalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

2024.10.16 17:15 - Son Güncellenme: 2024.10.16 21:12 - Bursa Bölge
A
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş: Taklit ve tağşiş için yaptırımlar ağır olmalı ve halk güveni kazanılmalı

MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN

Elif Didem Danacıoğlu sunduğu Sektörel Bakış programının bu hafta konuğu TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş oldu. Durmuş, geçtiğimiz günlerde açıklanan taklit ve tağşiş yapılan gıda ve firmaları hakkında "Gıda sektöründe halk sağlığını tehlikeye atan kişiler için cezalar caydırıcı olmalı, hapis cezasına kadar yaptırımlar olmalı" şeklinde konuştu.

"İNSANLARIN CEBİNE VE SAĞLIĞINA GÖZ DİKEN ART NİYETLİ YÖNETİCİLERİN DENETİMLERLE ORTAYA ÇIKARILMIŞTIR"

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Serkan Durmuş, "Tağşiş yani hile, aslında ekonomik kazanç elde etmek adına gıdaların bileşenini değiştirmek ve hileler yapma yoluyla kandırma yöntemidir. Gerçeği taklit eden gıdalar üretmek, içerisine farklı unsurlar koyulup etiketleri de değiştirilerek, o gıdanın orijinale yakınmış gibi hissettirilip taklit yoluna gidilmesidir. Bakanlığımız bu uygulamasının sebebi taklit ve tağşiş yapan, insanların cebine ve sağlığına göz diken art niyetli yöneticilerin denetimler sonucunda ortaya çıkartılıp kamuoyuyla paylaşılması ve vatandaşlarımızın bu üreticilerin ürünlerini tüketmemesini sağlaması en büyük etkendir" dedi.

"BİZİM İÇİN 1 NUMARALI TAKLİT TAĞŞİŞLE 464 NUMARALI ARASINDA BİR FARK YOK"

Taklit ve tağşiş ürünlerinin sırasına takılmadıklarını ve hepsinin tehdit oluşturduğunu belirten Durmuş, "Taklit ve tağşiş iki öğe üzerinde toplanır. Bir, çok tüketilen gıdalar iki ekonomik anlamda avantaj elde edilebilecek gıdalarda yapılıyor olması. Zeytinyağı, sofralarda çok kullanılması ve ekonomik kazancı da ortaya çıkarılabilecek bir ürün. Et, süt ve bal ürünleri de toplum tarafından sağlıklı beslenmek anlamında çok tükettikleri ve ekonomik anlamda da üreticinin taklit ve tağşiş yaptığında kazanç elde ettiği ürünler. Böyle değerlendirdiğimizde konuya bütüncül bakıyoruz. Bizim için 1 nolu taklit tağşişle 464 nolu taklit tağşiş arasında hiçbir fark yok. Vatandaşlarımızın ekonomi ve sağlığını etkileyen ürünler sonuçta" dedi.

"TARIM VE GIDA POLİTİKALARI ETKİN VE ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE UYGULANMALI"

Durmuş, "Daha spesifik konular öne çıkarken arkada bir çok unsuru, başka taklit tağşişin konuşulmasını engelliyor. Birkaç tane mağdur var bu süreçte. Biri vatandaşımız, hem sağlığı hem de ekonomisiyle bu bedeli ödüyor. Öte yandan üreticiler, çünkü layığıyla üretim yapan şart ve koşulları doğru yöneten ve bünyesinde pek çok personel çalıştıran işletmeler bile bir kurum zarar gördüğünde bundan nasibini alıyor. Bakanlıkta mağdur gördüğüm kadarıyla. Çünkü halka denetimi anlatamıyor. Bu denetim sonuçlarını halk kabul etmiyor. Bu ders çıkarılması gereken bir konu. Tarım ve gıda politikalarının etkin  bir şekilde uygulanması gerektiğini hep söyledik. Siz top yekün şeffaf, herkesin inanıp güvenebileceği şekilde uygulamazsanız vatandaş burada kendi kararını uygular" açıklamalarında bulundu.

"TEKSTİL KİMYASALLARIYLA BOYANAN BAHARATLARI TÜKETTİĞİMİZ DE GÜNDEME GELMELİ"

Gündeme gelmesi gereken başka taklit ve tağşiş ürünleri olduğunu vurgulayan Durmuş, "Köfteci noktasından değerlendirdiğimizde yargıya bakmak lazım. Şu an bir yargı sonucu yok. Otomatik olarak bunun hakkında yorum yapmak çok doğru olmuyor. Biz bunu konuşurken arka tarafta tekstil kimyasallarıyla boyanmış baharatları tükettik ve bunlar satışta. Bu konu maalesef bu kadar gündeme gelmedi. Bu konu gündeme gelip cezai işlem uygulanmalı.  Hatta bu üretimleri yapan kişiler için hapis cezasına kadar yaptırımlar uygulanmalıdır. Avrupa'ya baktığımız zaman üretici, halkı sağlıkla tehdit edecek bir unsurla veya etiketle ilgili bir şey yapmaya yeltenemiyor. Çünkü Avrupa'da cezalar caydırıcı, sadece maddi, manevi ya da şirketine zarar gelecek diye değil, o kişinin gıda üretimi alanında hiçbir iş yapamaması gibi engeller geleceğini biliyorlar. Bu tarz ağır cezalarla toplumun güven duygusu kazanılmalı" şeklinde konuştu.

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2024.10.16 17:15
A