Tarihte ilk: Bir güneş sistemi doğarken gözlemlendi

Tarihte ilk: Bir güneş sistemi doğarken gözlemlendi

1.300 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın etrafında gezegen oluşumunun ilk adımları kaydedildi. Bilim dünyasında büyük heyecan yaratan bu keşif, Güneş sistemimizin doğuşunu anlamak için eşsiz bir fırsat sunuyor.

2025.07.18 08:38 - Son Güncellenme: 2025.07.18 08:38 - Yaşam
A
Tarihte ilk: Bir güneş sistemi doğarken gözlemlendi

Bilim dünyası, evrenin sırlarına bir adım daha yaklaştı. Astronomlar, ilk kez bir gezegenin oluşum sürecini tam başlangıç anında gözlemlemeyi başardı. Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, HOPS-315 isimli genç bir yıldızın etrafında gezegen sisteminin doğuşuna tanıklık edildi. Bu keşif, Güneş sistemimizin nasıl oluştuğunu anlamak için benzersiz bir pencere sunuyor.

YILDIZ TOZU KRİSTALE DÖNÜŞTÜ

Araştırmacılar, HOPS-315 adlı genç yıldızın çevresindeki gaz ve toz bulutunu inceledi. Gezegen oluşumlarının gerçekleştiği bu protoplanet disk içinde, silisyum monoksit (SiO) isimli bileşiğin gaz halinden katı kristal yapıya geçtiği tespit edildi. Bu dönüşüm, gezegenlerin oluşmasında ilk adım olarak kabul ediliyor.

James Webb Uzay Teleskobu, kristallerin kimyasal izlerini ortaya çıkarırken, ALMA teleskopları bu yapıların uzaydaki konumunu haritaladı. Böylece bilim insanları, kristalleşmenin tam olarak nerede ve nasıl gerçekleştiğini belirleyebildi.

GÜNEŞ SİSTEMİMİZİN İLK HALİNE AYNA TUTUYOR

Leiden Üniversitesi'nden Melissa McClure, "İlk kez Güneş dışında bir yıldızın etrafında gezegen oluşumunun başladığı anı yakaladık" diyerek keşfin önemini vurguladı. Purdue Üniversitesi'nden Merel van't Hoff ise bu gözlemi "Bebek Güneş sisteminin bir fotoğrafı" olarak nitelendirdi.

Kristalleşme bölgesi, Güneş sistemimizdeki asteroid kuşağının bulunduğu uzaklığa denk geliyor. Bu çarpıcı benzerlik, gezegen oluşumunun evrensel bir modele dayanabileceğini düşündürüyor.

GEZEGENLER NASIL DOĞUYOR?

Araştırmaya göre süreç şöyle işliyor: Yıldızın yakın çevresindeki yüksek sıcaklık, silisyum monoksiti gaz halinde tutuyor. Ancak bu gaz, yıldızdan uzaklaştıkça soğuyor ve kristalleşmeye başlıyor. Oluşan kristaller birbirine yapışarak büyüyor ve zamanla planetezimaller denen yapı taşlarına dönüşüyor. Bu yapılar da, kaya ve gaz gezegenlerin temelini oluşturuyor.

KÂİNATTAKİ DÜNYA BENZERLERİNİ ANLAMAK İÇİN KRİTİK ADIM

Şimdiye dek hiçbir teleskop, başka bir yıldızın etrafındaki protoplanet diskinde bu denli erken bir gezegen doğumunu gözlemleyememişti. Bu keşif, yalnızca gezegenlerin nasıl oluştuğunu göstermekle kalmıyor, aynı zamanda Dünya benzeri gezegenlerin evrende ne kadar yaygın olabileceği sorusuna da ışık tutuyor.

YILDIZDAN JET GAZ ÇIKIŞI GÖZLEMLENDİ

Gözlemler sırasında yıldızdan kelebek şeklinde yayılan karbon monoksit gazı ile dar jetler halinde fışkıran silisyum monoksit tespit edildi. En dikkat çekici detay ise, bu gazın gerçek zamanlı olarak kristalleşme sürecinde olduğunun anlaşılması oldu. Bu da bilim insanlarının, gezegen doğumunun tam ortasında olduğumuzu doğruluyor.

EVRENİN DERİNLİKLERİNDEN GELEN MESAJ

1.300 ışık yılı ötede gerçekleşen bu olay, belki de milyonlarca yıl sonra oluşacak yeni bir gezegen sisteminin ilk adımlarına işaret ediyor. Ve bu gözlem, insanlığa evrendeki kökenini daha iyi anlama fırsatı sunuyor. Güneş sistemimizin ilk anlarına bu kadar yakından bakabilmek, modern astronomi için bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.

ChatGPT'ye sor

Kaynak: BURSADA BUGÜN

Diğer Yaşam Haberleri için tıklayın


2025.07.18 08:38
A