Sosyal medyanın yeni baskısı: İdeal vulva var mıdır?

Sosyal medyanın yeni baskısı: İdeal vulva var mıdır?

Sosyal medyadaki kimi içerikler, ideal bir vulva ya da vajina olduğu algısı yaratarak kadınlar üzerinde baskı oluşturabiliyor. Ancak uzmanlara göre her kadının genital bölgesi kendisine özgü, ideal bir görüntüden bahsetmek mümkün değil. Peki bu içerikler kadınlar üzerinde nasıl psikolojik ve fiziksel etkiler yaratıyor?

2024.08.08 10:21 - Son Güncellenme: 2024.08.08 10:25 - Sağlık
A
Sosyal medyanın yeni baskısı: İdeal vulva var mıdır?

Sosyal medyada kadınların genital bölgesinin nasıl olması gerektiği ile ilgili çok sayıda içerik var.

Bu içeriklerden bazıları, ideal bir vulva ya da vajina olduğu algısı yaratarak kadınlar üzerinde baskı yaratıyor.

Bazı hesaplar ise genital bölge sağlığı ile ilgili yanlış bilgileri dolaşıma sokarak çeşitli ürünler pazarlıyor, hatta estetik ameliyata teşvik ediyor.

Ancak doktorlara göre "ideal" bir vulvadan ya da vajinadan bahsetmek mümkün değil.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. Müjdegül Zayıfoğlu Karaca, "Vajina parfümü diye bir şeyler satıldığını ilk duyduğumda dehşete kapıldım" diyor:

"Penis parfümü diye bir şey yokken vajina parfümünün olması kadın düşmanı geldi bana."

Doktor Zayıfoğlu Karaca vajinanın kendi florası ve dengesi olduğunu, krem ve parfümlerin pH gengesini bozarak enfeksiyonlara neden olabileceğinini hatırlatıyor.

Kadınların dış genital bölgesine vulva adı veriliyor. Vajina, rahim ağzını dışarıya bağlayan kas kanalı olarak tanımlanıyor.

Ancak halk arasında ve sosyal medyada kadın genital bölgesinden vulva yerine vajina olarak bahsedilebiliyor.

'HER KADININ ORGANI FARKLI'

Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrenci olan Eylül Gülce Kara, kadınların vulvasının nasıl olması gerektiğine dair içeriklerin sosyal medyada çok yaygın olduğunu söylüyor.

"Neymiş, bu sefer de vajinamızın rengi mi koyuymuş?" diyerek bu içeriklerin verdiği mesaja itiraz ediyor.

Kara, genç kadınların kendi bedenlerini tanımadığını, hem bu sorunu çözmek hem de sosyal medyadaki baskıya direnmek için üniversite öğrencileri olarak cinsel sağlık atölyeleri düzenlediklerini anlatıyor.

Londra'da jinekolog olan Dr. Berrin Tezcan da hiçbir kadının genital organının birbirine benzemediğini vurguluyor.

Aksi yöndeki mesaj ve içeriklerin kadınların fiziksel veya psikolojik olarak kötü hissetmesine yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

JİNEKOLOGLAR YARDIMCI OLABİLİR

Ankara'da dijital ürün tasarımcısı olarak çalışan 32 yaşındaki Beril Karabulut, bedeniyle ancak yirmili yaşlarında bir jinekoloğa gittikten sonra barıştığını anlatıyor.

"Her kadının vulvasının ve vajinasının kendine özgü olduğunu öğrendikten sonra başkalarıyla kıyaslamayı bıraktım" diyor.

Dr. Berrin Tezcan, benzer korkular yaşayan kişilerin mesleki birliğe kayıtlı bir doktoru ziyaret etmesinin çok önemli olduğunu ifade ediyor.

Tezcan, "Hastalarla konuştuğumda ve bir anormallik olmadığını söylediğimde yüzde 90'ı mutlu oluyor. Sadece bir doktorun onlara normal olduklarını söylemesine ihtiyaç duyuyorlar," diyor.

Ancak bazı ülkelerde kadınların güvenilir jinekologlara erişimi olmayabiliyor.

Mesela İran'da kadın cinsel sağlığı ve genital bölgesi hâlâ bir tabu olarak görülüyor. Bazı sosyal medya kullanıcıları, İran'da doktorların endişeleri dindirmek yerine genital bölgelerinin görünümü ile ilgili endişeleri körüklediğini ifade ediyor.

Sosyal medyada "ideal vulva" ile ilgili paylaşılan içerikler, kadınların labioplasti düşünme ihtimalini de artırıyor.

Labioplasti, en çok rastlanan kadın genital estetik uygulaması.

Ameliyatta, kadın genital bölgesindeki labia denilen dudakların boyutu fiziksel ya da fonksiyonel nedenlerle değiştiriliyor.

Kadınlar cinsel ilişki sırasında yaşanan zorluklar, spor yaparken rahatsızlık hissedilmesi ya da hijyen nedeniyle bu ameliyatı olabiliyor.

Ancak artan sayıda kadının estetik kaygılarla ameliyatı tercih ettiği tahmin ediliyor.

Uzmanlar, labialar gelişmeye devam ettiği için 18 yaşından küçüklere bu ameliyatın yapılmaması gerektiğini söylüyor.

Vajinanın açıldığı alanda yer alan derinin sarkık bir görüntüsünün olmasının ve farklı biçimler almasının tamamen normal olduğunu vurguluyorlar.

ESTETİK AMELİYATA İLGİ ARTTI

Yine de veriler dünya genelinde labioplastinin arttığını gösteriyor.

Avustralya'da feminist bir organizasyonun yayınladığı rapor, yarım milyondan fazla kadının ya labioplasti yaptırdığını ya da yaptırmayı düşündüğünü ortaya koydu.

Victoria Kadın Sağlığı'nın 18-50 yaş arasında 1.030 kadınla konuşarak hazırladığı raporda ameliyatların "porno ve sosyal medyada yer alan, kadın genital bölgesinin nasıl gözükmesi gerektiğine dair çarpık görseller yüzünden" arttığı vurgulanıyor.

Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği'ne (ISAPS) göre dünya genelinde labioplasti ameliyatları sayısı 2019-2023 yılları arasında %14,8 yükseldi.

Aynı verilere göre Brezilya, 28,000 ile bu ameliyatın en çok gerçekleştiği ülke.

Plastik cerrah Renata Magalhães, Brezilyalı kadınların dış görünüşlerine önem verdiğini ve kültürel olarak estetik cerrahiye daha meraklı olduklarını söylüyor.

Brezilyalı vücut geliştirme sporcusu Val Santana (27) bu ameliyatı olan kişilerden biri.

Santana, bir çeşit sentetik hormon olan anabolik steroid kullandığı için klitorisinin genişlediğini, bunun seks sırasında rahatsızlık yarattığını söylüyor.

Instagram'da ameliyatla ilgili deneyimlerini paylaşan Santana, bu sayede kendine güveninin ve hayat kalitesinin arttığını ifade ediyor.

Ancak İngiltere'nin Ulusal Sağlık Servisi (NHS) labioplastinin pahalı olduğunu ve riskler içerdiğini vurguluyor:

"Beklediğiniz sonuçları alacağınızın garantisi yok ve vücudunuzla ilgili daha iyi hissetmenizi sağlayacağı da kesin değil."

'KADINLAR BEDENLERİYLE BARIŞMALI'

Peki kadınlar genital estetik ile ilgili baskıya nasıl direnecek?

Jinekolog Zayıfoğlu Karaca, kadınların kendi vücutlarını daha iyi tanımaları gerektiğini söylüyor.

Yan ürünler ya da estetik ameliyat yerine kendi vücutlarıyla barışmalarını tavsiye ediyor.

Üniversite öğrencisi Eylül Gülce Kara da aynı fikirde.

"Sosyal medyada kadın cinsel sağlığı ile ilgili farkındalığı artırmalıyız" diyor.

"Ameliyatlar ve kremler ile kadınlar üzerinde kurulan baskıya karşı bizim de daha özgürleştirici içerikler üretmemiz gerek."

 

Diğer Sağlık ve Beslenme Haberleri için tıklayın


2024.08.08 10:21
A