Pink Floyd kataloğunu Sony'e sattı

Pink Floyd kataloğunu Sony'e sattı

Rock müziğin efsane grubu Pink Floyd'un kataloğundaki müziklerin tamamının 400 milyon dolara Sony Music'e satıldığı öğrenildi. Milliyet Gazetesi Yazarı Mehmet Tez'in "Pink Floyd kataloğu 400 milyon dolara satıldı" başlığıyla kaleme aldığı yazıda, yollardır süren sürecin bittiğini duyurdu.

2024.10.04 10:46 - Son Güncellenme: 2024.10.04 10:50 - Dünya
A
Pink Floyd kataloğunu Sony'e sattı

Tez yazısında, sürecin 'sancısını', "Neden sancılıydı, çünkü 1985'te ayrılan Roger Waters ve grubun kalanı arasında bitmek tükenmek bilmeyen tartışmalar ve fikir ayrılıkları vardı. Gilmour ve Waters arasındaki gerilim, anlaşmazlık hatta nefret 1980'lerde verdikleri röportajlarda dahi hep ortadaydı. Gilmour, grup 1975'teki 'Wish You Were Here' albümü için stüdyodayken birbirlerini görmemek için sırtlarını dönerek kayıt yaptıklarını röportajlarda anlatmıştır" ifadeleriyle anlattı.

"Waters'ın, Gilmour'un ifadesiyle, bitmek bilmeyen garip talepleri sonucunda katalog hiçbir zaman satılma aşamasına gelmedi" diyen Tez, Sony'nin kararlı bir şekilde işin üzerine gittiğini ve satın alımı bitirdiğini belirtti.

KONSERLERDE ÇALABİLECEKLER

Tez, bu satış ile grubun 20. YY müzik tarihinin belki de en değerli eserleri olan 'Wish You Were Here', 'Animals', 'The Dark Side of The Moon' ve 'The Wall'ın dahil olduğu kataloğun artık Sony'nin elinde olduğunu söylerken grubun besteci haklarını kendinde tuttuğunu (yani konserlerde çalabilecekler), yalnızca albüm (kayıtlı müzik) haklarını ve imaj hakları diye bilinen haklarını sattığını söyledi.

Tez yazısının devamında şunları kaleme aldı:

"Bu anlaşmanın başında 500 milyon dolar gibi bir bedelden söz edildiğini biliyoruz. Ancak muhtelif kaynaklara göre bu fiyatı Roger Waters'ın Filistin, Rusya ve İsrail Devleti hakkındaki düşünceleri aşağı çekmiş. Gilmour tarafından da Yahudi düşmanı olarak suçlanan Waters elbette bütün bu suçlamaları reddediyor. Bu tartışmada takdir elbette kamuoyunundur.

KATALOG SATIŞLARI NEDEN ARTTI

Sony ve diğer büyük şirketlerin son yıllarda büyük katalog anlaşmaları yaptığını biliyoruz. Sony, Queen'in kataloğuna 1.2 milyar dolar, Michael Jackson'a 600 milyon dolar, Bruce Springsteen'e 500 milyon dolar ödedi.

Bob Dylan kataloğu Universal'a 500 milyon dolara satıldı. Phil Collins ve Genesis kataloğu Concorde Music tarafından 300 milyon dolara satın alındı. Sting Universal'la 300 milyon dolara anlaştı. Tina Turner, BMG'ye 300 milyon dolara satıldı. Kiss kataloğunu 300 milyona ABBA'dan Björn Ulvaeus'un sahibi olduğu Pophouse Entertainment'a sattı. David Bowie kataloğu 250 milyon dolara Warner Chappel Music'e gitti. Katy Perry kataloğunu Universal'a 225 milyon dolara sattı. Justin Bieber kataloğu 200 milyon dolara Pink Floyd - Sony satışında da rol oynayan Hipgnosis'e gitti. Hipgnosis, Neil Young kataloğunu da 150 milyon dolara satın aldı. Bu rakamlar elbette anlaşmaların çerçevesine göre belirleniyor. Yani şu grubun müziği şu gruptan daha değerli gibi bir fikir yürütme yanıltabilir.

Peki neden bu kadar çok katalog satıldı son dönemde? Nedeni stream imkânları ve yapay zekânın gelecekte açacağı kapılar. Stream platformları ve sosyal medya sayesinde geçmişe dair bütün müzikler yani bütün veri artık kolayca ulaşılabilir halde. Filtrelemek de çok kolay. Sosyal medya hesabınıza bir video koyup arkasına mesela içinde deniz ya da güneş sözcüklerinin geçtiği bir şarkı çağırıp hemen yerleştirebiliyorsunuz. Yani insanlar "şu eski albümü dinleyeyim diye düşünmese de bir şekilde kataloğa dolaylı yoldan ulaşabiliyor. Bu durum da katalogları değerli kılıyor. Zaman, endüstrinin sadece yeni müzikleri öne çıkararak hayatta kalamayacağını ortaya koydu. Bu da ayrı bir konu.

Öte yandan yapay zekâ imkânlarıyla gelecekte bu değerli kataloglardan yeni içerikler üretilecek. Mesela Londra'daki ABBA Arena'daki ABBA şovunda ABBA yok artık ama ABBA'nın görüntüleri ve müzikleriyle hazırlanan bir ABBA deneyimi var. 2023'te 123 milyon dolar kazanç elde etmiş ABBA Arena tek başına. Aynısını Pink Floyd'un Queen'in ve diğer büyük sanatçıların albümleriyle ve şarkılarıyla, hatta görüntü ve sesiyle yapmak mümkün. NIL hakları dediğimiz imaj hakları işte bu çerçeveyi kapsıyor ve bu yüzden çok önemli.

Ayrıca bu sanatçılar hayattan ayrıldıktan sonra mevcut kataloglarından ve NIL haklarından hareketle yeni müzikler üretmek de mümkün olacak. Sektör, geçmişin yeniden üretileceği ve pazarlanacağı bir geleceğe hazırlık yapıyor"

Diğer Dünyadan Haberler için tıklayın


2024.10.04 10:46
A