Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) nedir?

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) nedir?

Günlük hayatta takıntılı ve endişeli düşüncelerle bağlantılı olarak tekrarlayıcı davranışlar olabilmektedir. Bu takıntı ve endişeler kişinin saatlerini alıyor ve yaşantısını olumsuz yönde etkiliyorsa bu durum önemli bir rahatsızlığın varlığına işaret ediyor olabilir. Peki obsesif kompulsif bozukluğunun nedenleri ve belirtileri nelerdir?

2023.11.06 15:24 - Son Güncellenme: 2023.11.06 15:25 - Sağlık
A
Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) nedir?

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB), insanların obsesyon adı verilen sürekli tekrar eden düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin kendisini rahatsız etmesinden ötürü, genellikle rahatlamak amacıyla ritüel veya kompulsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmasıyla karakterize bir durumdur. 

Obsesif kompulsif bozukluğa (OKB) sahip hastalar, kontrol edemedikleri düşünceleri, korkuları veya imgeleri saplantı halinde yaşarlar. Bu durum hem kendileri hem de çevresindekiler için son derece rahatsız edici olabilir.

Bu düşüncelerin ürettiği kaygı, gerginlik, kendini tekrarlayan davranışları, ritüeller veya rutinlerin zorunlu hale gelmesine neden olur. Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastaları tüm bu zorunlulukları, takıntılı düşünceleri önlemek veya ortadan kaldırmayı sağlamak amacıyla tüm bunları bir rutin haline getirir.

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastaları takıntılarını görmezden gelmeye ya da durdurmaya çalışsa da bu durumu engelleyemeyeceği gibi endişelerini de artırır. Kişi, stresini hafifletmek için zorlayıcı eylemlerde bulunmaya başladıkça kendin zorlar. Takıntılı düşünceler veya dürtülerden kurtulmaya çalışsalar da bu durum bazen daha kötü sonuçlara neden olabilir.

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK(OKB) TİPLERİ

Obsesif kompulsif bozuklukların birçok tipi bulunmaktadır. Tipler hastalığın belirtilerine göre sınıflandırılır. Bu bozukluk çeşitli şekiller alsa da hepsi aynı rahatsızlığın farklı görüntülerini yansıtır.

Birçok tipi bulunan Obsesif kompulsif bozukluklarda halk arasında 'temizlik hastalığı' en sık rastlanan tiptir.

'Temizlik hastalığı' rahatsızlığı olan kişiler kendilerini mikrop bulaşabilir endişesiyle kirden, pislikten uzak tutmak isterler. Bununla birlikte 'vesvese hastalığı', söylenmek istenmeyen küfürlerin, cinsel içerik de içerebilen görüntülerin akla geldiği 'ben nasıl insanım hastalığı' ve prizleri, mutfaktaki fırını, kapının kilidini tekrar tekrar kontrol etme hissine yol açan 'kontrol etme' hastalığı şeklinde sık görülmektedir.

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB) BELİRTİLERİ NELERDİR?

En yaygın obsesyon belirtileri:

Aşırı kuşku ve sürekli güven ihtiyacı

Simetri, düzen ve kusursuzluk dürtüsü

Günahkâr düşünmekten korkma

Sosyal açıdan kabul edilmez bir davranışta bulunmaktan ya da rezil olmaktan korkma

Hata yapmaktan korkma

Başkasına zarar vermekten korkma

Pislik ya da mikrop bulaşmasından korkma

En yaygın kompülsiyon belirtileri:

El sıkışmamak, kapı tokmağını tutmamak

Tekrar tekrar ellerini yıkama, duş alma

Değeri olmayan nesneleri toplama ve biriktirme

Yapılacak işleri belirli bir sayıda ve belirli sıraya sokarak yapma

Belirli cümleleri, kelimeleri ya da duaları tekrarlama

Rahatsız edici, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen görüntülere,

kelimelere ya da düşüncelere takılma

Yemeklerini belirli bir sıraya göre tüketme

Evdeki eşyaları ya da kişisel eşyalarını belirli bir biçimde düzenleme

Günlük rutin işleri yaparken yüksek sesli ya da içinden sürekli sayı sayma isteği

Kilit, ocak, ütü, elektrik gibi kapanması gerekli olan eşyaları sürekli kontrol etme

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK(OKB) NEDENLERİ NELERDİR?

Kesin olarak obsesif kompulsif bozukluk nedenleri bilinmese de; rahatsızlığın oluşmasında biyolojik, genetik nedenlerin yanı sıra çevresel nedenlerin de etkili olabileceği düşünülmektedir.

Biyolojik olarak sıklıkla serotonin sistemi ile bağlantı kurulurken, psikolojik açıklamalarda öğrenme kuramları üzerinde durulmaktadır. Rahatsızlık genellikle çocukluk dönemi ve çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemi olarak tarif edilen ergenlik dönemlerinde başlar, özellikle kişinin hayatının yolunda gitmediği sıkıntılı dönemlerde artış gösterebilir.

Anksiyete ile giden Obsesif kompulsif bozukluk hastaları saçma düşüncelerden dolayı, hastalıklarını gizli tutarlar, tedavi için başvuruları ortalama on yıl kadar gecikebilir. Birçok hasta istemsiz olarak gerçekleşen düşünceleri ve düşüncelerin yol açtığı tekrarlayıcı davranışları uzun zaman bir rahatsızlık olarak görmedikleri ve yaptıkları zorlantıların yapılması gerektiği için yaptıklarını düşündüklerinden bir uzmana başvurmazlar. Hastaların bir kısmı da saplantı bozukluğu belirtilerinden utanmaları ve tedaviden korktuklarından dolayı bir uzmana başvurmaktan kaçınırlar.

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tedavi edilmediği takdirde kendiliğinden iyileşmeyebilir, bu nedenle tedavi almak son derece önemlidir. 

Kişi, zihinsel hastalıkların teşhisi ve tedavisi için özel olarak eğitilmiş bir sağlık uzmanına yönlendirilebilir. Obsesif kompulsif bozukluğu ilaç tedavileri veya bilişsel davranışçı psikoterapi tedavi yöntemiyle düzelebilmektedir. İki türlü tedavi yöntemiyle de başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Davranış Terapisi

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastalarında sıklıkla görülen abartılı veya takıntılı düşünceleri azaltmaya odaklı bir tedavi yöntemidir.

Amaç, Obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) olan kişilere, zorlayıcı davranışlarda bulunmadan kaygı yaratan inançlarıyla yüzleşmeleri konusunda yardımcı olmaktır.

Psikoterapi tedavi yönteminde hasta, doktoru veya psikoterapisti ile en az haftalık seanslar şeklinde ortalama 12-20 seans arasında görüşmelere katılmakta, bununla birlikte seanslarda yapılan çalışmaları seans dışında da uygulamaktadır.

İlaç Tedavisi

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastalarında beyindeki serotonin seviyelerini artırmaya yönelik ilaçlar kullanılabilir. İlaç tedavisi alan hastaların belli bir ilacı ya da ilaçları etkin dozlarda düzenli olarak kullanması beklenir.

İlaç tedavisi alan kişi tedavinin olumlu etkilerini ilk bir iki ayda görmeye başlar. İlaçların tam etkisi ise 3-4 ay içerisinde ortaya çıkmaktadır. İlaç tedavisinin iyilik halinden sonra da uzun süreli kullanılması hastalığın tekrarlanmasının önüne geçer. Erişkin gruplarda ilaç tedavisinin ve psikoterapinin birlikte uygulanması önerilir.

Tedavi ile sağlığına kavuşan hastaların; yaşam kalitesi, ailesiyle, sosyal çevresiyle olan ilişkisi, eğitim ve mesleki başarısı önemli ölçüde düzelmektedir.

Kaynak: BURSADA BUGÜN

Diğer Sağlık ve Beslenme Haberleri için tıklayın


2023.11.06 15:24
A