Megakentte kabus alarmı! Büyük panik yaşanıyor

Megakentte kabus alarmı! Büyük panik yaşanıyor

İstanbul'un kırsal ve yeşil alanlara yakın bazı ilçelerinde yılan görülme sıklığının artması vatandaşlarda endişeye yol açarken, uzmanlar ekosisteme sağladığı faydalar nedeniyle zaruri olmadığı sürece yılanların öldürülmemesi gerektiğini belirtti.

2025.06.25 12:15 - Son Güncellenme: 2025.06.25 12:16 - Güncel
A
Megakentte kabus alarmı! Büyük panik yaşanıyor

İstanbul genelinde son haftalarda Küçükçekmece, Arnavutköy, Sultangazi gibi ilçelerin yer aldığı bazı bölgelerde yılan görülmesi tedirginliğe neden oluyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Ormancılık Bölümü, Avcılık ve Yaban Hayatı Programı Öğretim Görevlisi Dr. Ergün Bacak, yılan görülen ilçelerin ortak özelliğinin kırsala ve yeşil alana yakınlık olduğunu söyledi.

KIŞ UYKUSUNDAN YENİ UYANDILAR

"Soğukkanlı" olarak tanımlanan yılanların mayıs ve haziran aylarında kış uykusundan uyandıklarını belirten Bacak, "Şu an haziran ayı sıcaklıkları gayet iyi, aşırı sıcak değil. Hayvanlar da yeni çıktılar. Üreme alanları, çiftleşecek dişileri ya da besin arıyorlar. O yüzden de en çok aktif oldukları zamanlar. Temmuz ve ağustosta da görülebilecekler ama aşırı sıcaklar olduğu zaman bazen dinlenirler. 35-40 derece sıcaklıktan onlar da etkilendikleri için birkaç gün dinleniyorlar. Daha soğuk alanlara geçiyorlar. Ancak temmuz ayı da böyle haziran sıcaklığında giderse o ayda da aktiviteleri devam edecek." ifadelerini kullandı.

'TEDİRGİNLİĞE NEDEN OLMASI NORMAL'

Yılandan korkan insanların tedirginlik yaşamasının doğal olduğunu söyleyen Bacak, şunları kaydetti:

"İstanbul'da sadece bir tür zehirli yılan var. Bu da burunlu engerek ya da boynuzlu engerek olarak bilinen Vipera ammodytes. O da çok büyük olmayan, boyu bir metreyi bile bulmayan, genelde yarım metrelik boylarda, çok yavaş hareket eden bir yılan. İnsanlar için öldürücü değil ama tıbbi önem arz ediyor. Eğer herhangi bir sağlık probleminiz varsa sizi öldürebilir ya da küçük çocukları öldürebiliyor. İstanbul'daki yılanların çoğu su yılanları. Zaten sulak alanın kenarına giderseniz, pikniğe giderseniz o yılanları görebilirsiniz. Onlar zararsızdır. Yalnızca avcılarından korktuğu için kötü koku salgılar. Hazer yılanı, eskülap yılanı gibi yılanlar farelerle mücadele eder ve zararsızdır. Sarı yılan vardır, boyu 2,5 metreyi bulur, oldukça kalın bir yılandır ancak hiçbir zehri yoktur. Ev yılanı zehirsizdir. Bunların hepsi İstanbul'da görebileceğiniz yılanlar ama en çok karşılaşılan Hazer yılanıdır, genelde arabaların içerisine giriyor."

YILANLA KARŞILAŞANLARIN YAPMASI GEREKENLER

Dr. Bacak, yılanla karşılaşan vatandaşların gerek olması durumunda itfaiyeyi, belediyeyi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünü arayabileceğini belirterek, "Yetkililer yılanı canlı bir şekilde alırlar, başka bir alana götürüp uzaklaştırırlar. Yılanları öldürerek ekosisteme çok büyük zarar veriyoruz. Yılanlar hastalık taşıyıcısı olan hayvanlarla bedavadan mücadele ediyor, tarım ürünlerimizi koruyor. Fare salgını olduğu zaman çiftçiler milyonlarca lira kaybediyor. Yılanlar bunlarla mücadele ediyor. Organik, sağlıklı beslenelim diyoruz ama tarıma fayda sağlayan, ilaç atmamızı engelleyen yılanları öldürüyoruz. Önce bilinçlenmek, zehirli-zehirsiz ayrımına bakmadan hiçbir yılanı öldürmemek lazım." dedi.

Kaynak: AA

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2025.06.25 12:15
A