İletişim Başkanı Altun: Dijital mecrada caydırıcı tedbirlere ihtiyaç var
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya başta olmak üzere dijital mecralara ilişkin etkin hukuki düzenlemelere caydırıcı tedbirlere ihtiyaç olduğunu belirtti.
2024.10.08 23:11 - Son Güncellenme: 2024.10.08 23:12 - SiyasetCumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "TRT Geleceğin İletişimcileri Yarışması Ödül Töreni"nde yaptığı konuşmada, yarışma kapsamında bugüne kadar 400'den fazla projenin ödüllendirildiğini ve bu yıl 12 farklı kategoride 36 projenin ödül kazandığını belirtti. Altun, ödül alan genç iletişimcileri içtenlikle tebrik ederek, başarılarının devamını diledi.
Yarışmanın gençler için olduğu kadar kendileri için de büyük bir heyecan kaynağı olduğunu ifade eden Altun, "Genç iletişimcilerimizin, hem kendi geleceklerine hem de ülkemizin geleceğine yapacakları katkıları son derece önemsiyoruz. İletişim dünyasında söz sahibi olacak donanımlı gençlerin, yarının medya dünyasını şekillendireceğinin farkındayız. Bu gençler, ezberleri tekrarlamak yerine, ortaya koydukları özgün projelerle medya ve iletişim ekosistemine taze bir soluk getirecekler. İhtiyacımız olan yenilik ve kalkınma, onların yaratıcı çabalarıyla sağlanacak" diye konuştu.
"SANAL FELAKET KOŞULLARINDA YAŞIYORUZ"
Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde küresel dünya düzenindeki adaletsizlikle sömürgeci politikalarla mücadele ederken aynı zamanda bu adaletsizliği ayakta tutan medya emperyalizmiyle ve onun tanımlama tekeliyle de mücadele ettiklerini belirtti. Sanal felaket koşulları hakikat düşüncesinin tahrif edildiği bir insanlık durumunu anlattığını bildiren Altun, "'Sanal felaket koşullarında yaşıyoruz. 'Jean Baudrillard böyle diyordu. 'Sanal felaket koşulları.' Hiç kuşkusuz sanal felaket koşulları hakikaten hatta hakikat düşüncesinin tahrif edildiği bir insanlık durumunu anlatıyor. Dijitalleşmede yapay zekanın yaygınlaşması ne yazık ki hakikat karşıtı bir enformasyon, ekosistemine hazırlıyor. Hep birlikte yalanın hüküm ferman oluşuna şahitlik ediyoruz. Bir yanda içerik enflasyonu yaşanırken öte yandan sahici içeriklere ulaşmak giderek zorlaşıyor. Bu süreçte kamu sağlam denetim de kamu çıkarı adına denetim de günden güne zorlaşıyor. Dolaşıma giren şey hakikat mi? Yoksa hakikati tarif eden hakikat düşüncesini bilen anlamsızlaştıran, yalan, manipülasyon veya dezenformasyon mu? Bu soru önümüzde bütün çıplaklığıyla duruyor. Şurası çok açık ve net. Maruz kaldığımız dezenformasyon bombardımanında önümüze düşen içeriğin doğruluğunu teyit etmek, mecranın yapısı, işleyişi ve hızlı dikkate alındığında özellikle kullanıcılar için oldukça meşakkat bir iş bu nedenle kamusal denetleme ve düzenleme süreçlerine sağlıklı bir şekilde işleyen kamusal denetim ve düzenleme süreçlerine ihtiyacımız var. Bu ve benzeri zorlukları aşabilmek adına biz örneğin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı altında dezenformasyonla mücadele merkezini kurduk. Bunu yaparken amacımız yalanın, manipülasyonun, dezenformasyonun tespiti ve doğru bilginin ulusal ve uluslararası kamuoyuyla hızlı bir şekilde bütün boyutlarıyla paylaşılmasıydı. Fakat kamusal yarar adına sadece doğrulama ve teyit mekanizmalarıyla yetinemeyiz. Elbette doğrulama ve mekanizmaları hakikate hizmet namına son derece kullanışlı araçlardır. Fakat bunların ötesine geçmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu.
"DİJİTAL MECRALARA İLİŞKİN CAYDIRICI TEDBİRLERE İHTİYACIMIZ VAR"
Sosyal medya başta olmak üzere dijital mecralara ilişkin etkin hukuki düzenlemelere caydırıcı tedbirlere ihtiyaç olduğunu belirten Altun, "Zira bizler Cumhurbaşkanımızın bugünkü konuşmasında ifade ettiği gibi 'gençlerimizi sosyal medyanın ve dijital mecraların karanlık teslim edemeyiz.' Bu platformların şiddeti, vahşeti özendiren, yaygınlaştıran mecralara dönüştükleri ne yazık ki açıktır. Şunu da bu vesileyle özellikle belirtmek isterim ki bu süreçte konvansiyonel medya kuruluşlarından da sorumlu yayıncılık ilkesi gereğince hareket etmesini bekliyoruz. Televizyon kanallarımız, gazetelerimiz reyting uğruna şiddeti kötülüğü tüm detaylarıyla dramatize ederek sürekli bir şekilde kamuoyunun gündeminde tutamazlar, tutmamalıdırlar. Geleneksel medya kuruluşlarımız sosyal medyadan önlerine düşen görüntüleri filtresiz şekilde daha geniş kitlelere yaymamak noktasında çok daha özenli olmak durumundadırlar. Küçük ve maddi hesaplar uğruna gençlerimizin popüler kültür ve dijital mecralar eliyle zehirlenmesine, bu yapılar için birer meta olarak görülmesine müsaade edemeyiz" şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA
Öne Çıkan Galeriler
Öne Çıkan Videolar
-
01:44
-
00:30
-
01:15
-
06:20
-
07:45
En Çok Okunanlar
- Yeni 5 ve 50 TL'lik banknotlar bugün...
- Hafta sonu sıcaklıklar sert...
- Bursa'da teleferik 24 Kasım'dan itibaren...
- Bursa'da iki gündür kayıp olan iki çocuk...
- Arda Turan'ın yeni adresi o kulüp mü olacak?
- Bursa'da surlardan manzarayı seyrederken...
- Sakarya'da bir kişi çocuk parkında silahla...
- Bursa'da yol genişletme çalışması...
- Bursa'da kazada yaralanan genç 2 günlük...
- Bursa'da motosiklet sürücüsüne silahlı...
- TOKİ, Bursa dahil 44 ilde 882 arsayı...
- Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nden...
- Rize'de heyelan meydana geldi: Ölü ve...
- Bursa'da imara aykırı inşa edilen 500...
- Sağlıksız gıda listesi güncellendi: Dana...