Gençlerin gelecek kaygısı bakın nelere neden oluyor?

Gençlerin gelecek kaygısı bakın nelere neden oluyor?

Türkiye'deki gençlerin en büyük sorunlarından biri de gelecek kaygısı. Git gide zorlaşan hayat şartları gençleri umutsuzluğa düşürüyor. Peki, gençlerin gelecek kaygısıyla psikolojik olarak nasıl baş edilir?

2025.04.11 12:12 - Son Güncellenme: 2025.04.11 12:12 - Sağlık
A
Gençlerin gelecek kaygısı bakın nelere neden oluyor?

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN 

Türkiye'de son zamanlarda zorlaşan hayat şartları gençlerin gelecek kaygısına sebep oluyor.

Bursada Bugün'e konuşan NEV Esentepe Hastanesi'nden Klinik Psikolog Helin Ezgi Deniz, gençlerin gelecek kaygısına neden olan belirsizlikle baş etme becerisi yeterince gelişmemişse, bu durumun gençleri zihinsel olarak yıpratabileciğini belirtti.

"BELİRSİZLİKLE BAŞ ETME BECERİSİ YETERİNCE GELİŞMEMİŞSE GENÇLERİ ZİHİNSEL OLARAK YIPRATABİLİYOR"

Gençlerin ekonomik zorluklarla mücadelesinin gelecek kaygısına da neden olduğunu söyleyen NEV Esentepe Hastanesi'nden Klinik Psikolog Helin Ezgi Deniz, "Evet, son yıllarda gençlerin yaşadığı ekonomik zorluklar, artık sadece geçici sıkıntılar değil, kimliklerinin, hayata bakışlarının ve hatta psikolojik dayanıklılıklarının bir parçası haline geldi. Eğitim almış, donanımlı, umut dolu gençlerin bile geleceklerini planlarken en temel kaygılarla --barınma, geçim, istikrar-- baş etmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu da kaçınılmaz olarak gelecek kaygısı dediğimiz o derin, kimi zaman sessiz ama sürekli zihni kemiren duyguyu doğuruyor. Gelecek kaygısı aslında doğal bir duygu; insanın bilinmeyen karşısında hissettiği bir tür hazırlık hâli. Ancak bu duygu, eğer içinden çıkılamaz bir döngüye dönüşürse, kişinin yaşam enerjisini elinden alabiliyor. Bugün gençlerin yaşadığı kaygı tam da böyle bir noktada: bir yandan "daha iyi bir hayat kurma arzusu", öte yandan "ya başarısız olursam?" korkusu. Bu çelişki, özellikle belirsizlikle baş etme becerisi yeterince gelişmemişse, gençleri zihinsel olarak yıpratabiliyor" ifadelerini kullandı.

GENÇLER GELECEK KAYGISI İLE NASIL BAŞ ETMELİ?

Gelecek kaygısıyla nasıl baş edilmesi gerektiğine de dikkat çeken Klinik Psikolog Helin Ezgi Deniz, "Psikolojik olarak bu süreci yönetebilmek için ilk adım, yaşanan duygunun farkına varmak ve onu bastırmak yerine tanımak olmalı. Çünkü kaygı, inkâr edildiğinde daha da güçlenir. Gençlerin bu duygularını paylaşabilecekleri güvenli alanlara, destekleyici ilişkilere ve gerektiğinde profesyonel desteğe ihtiyaçları var. Aynı zamanda bireysel olarak da bazı baş etme mekanizmaları geliştirilebilir. Örneğin, kontrol edilebilenle edilemeyeni ayırt edebilmek, zihni aşırı yüklenmelerden korur. Gelecek hakkında her şeyi planlamak ya da her riski öngörmeye çalışmak mümkün değil; ama bugün atılabilecek küçük ama anlamlı adımlar, yarının temelini oluşturur. Bir diğer önemli nokta da değer odaklı yaşam becerisini geliştirmek. Yani, dışsal koşullar ne kadar belirsiz olursa olsun, kişinin kendi iç değerlerine, anlam bulduğu şeylere odaklanması. Çünkü ekonomik şartlar değişebilir, sistemler dönüşebilir ama bireyin yaşamda neye hizmet etmek istediği sorusu sabit kaldığında, psikolojik sağlamlık da artar.
Ve tabii ki unutmamak gerekir ki bu yük, sadece bireyin taşıması gereken bir yük değil. Gençlerin ekonomik zorluklarla başa çıkması, yalnızca kişisel çaba değil, aynı zamanda toplumsal destekle, sosyal politikalarla ve dayanışmayla hafifletilmesi gereken bir mesele. Bu yüzden hem içsel kaynakları güçlendirmek hem de dışsal sistemleri sorgulamak, gelecekle baş etmenin iki güçlü kolu olarak birlikte yürümeli. Sonuç olarak, gelecek kaygısı içinde sıkışıp kalmamak için belirsizlikle dostluk kurmayı öğrenmemiz gerekiyor. Hayat hep planlandığı gibi gitmiyor; ama bazen en sağlam kökler, fırtınanın içindeyken atılıyor. Ve gençlerin içindeki potansiyel, bu zorlayıcı zamanlarda belki de en güçlü şekilde parlayacak alanı buluyor" dedi.

Diğer Sağlık ve Beslenme Haberleri için tıklayın


2025.04.11 12:12
A