Diyetisyen Minel Demirel'den lipödem ve diyet hakkında ipuçları
Burtom Konur Cerrahi Tıp Merkezi Diyetisyeni Minel Demirel, lipödemli hastaların beslenmesi konusunda önemli bilgiler verdi.
2024.07.10 10:56 - Son Güncellenme: 2024.07.10 11:04 - SağlıkBurtom Konur Cerrahi Tıp Merkezi Diyetisyeni Minel Demirel, lipödemli hastaların beslenmesi konusunda önemli bilgiler verdi.
Lipödem, kadınların uzuvlarında mikrovasküler inflamasyon nedeniyle orantısız fibrotik subkutan yağ dokusu ve hücre dışı sıvı birikimi ile karakterize gevşek bağ dokusu (LCT) hastalığıdır. İlk olarak 1940 yılında kalça ve alt ekstremitelerde deri altı yağ birikimi ve bacaklarda sıvı birikimi kombinasyonu ile karakterize bir klinik sendrom olarak tanımlanmıştır.
Lipödem görülme sıklığı %10-20 olmasına rağmen sıklıkla eksik veya yanlış teşhis edilmektedir. Lipödem, adipositlerin bir hastalığı veya lenfatiklerin dolaşım bozukluğu olarak düşünülmektedir. Lenfatikler ve yağ dokusu arasındaki ilişki tartışmalıdır. Lipödem, lenfödem, flebolenfödem ve lipolenfödem arasındaki klinik ayrım zor olabilmektedir. Tanılar sıklıkla bir arada mevcut olup, şu anda yalnızca klinik temellere dayalı olarak konulan lipödem tanısını daha da karmaşık hale getirmektedir.
Lipödemin etiyolojisi çok faktörlüdür ve genetik, hormonal, gevşek bağ dokusu ve vasküler lenfatik faktörlerden etkilenmektedir. Hamilelik veya menopoz gibi süreçlerde hormonal değişiklikler ile ortaya çıkabilmekte veya şiddetlenebilmektedir. Bu da östrojenle ilişkili bir etiyolojiyi düşündürmektedir.
Lipödem tanı kriterleri:
· Orantısız vücut yağ dağılımı,
· İki taraflı ve simetrik uzuv büyümesi,
· Ağırlık kaybının etkisinin yok/sınırlı olması,
· Ağrı, hassasiyet ve kolay morarma,
· Dokunma veya uzuv yorgunluğuna karşı artan hassasiyet,
· Minimal veya ödem yok,
· Uzuv yükseltilmesiyle ağrı veya rahatsızlıkta azalma yok,
· El ve ayakların minimum düzeyde tutulması/hiç etkilenmemesi,
Lipödemli hastaların %50'den fazlası obezdir ve sekonder lenfödem (LE) genellikle lipödemden ziyade obezitenin doğrudan sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ağrılı ve yaşamı değiştiren semptomlarının diyet ve egzersiz gibi yaşam tarzı müdahalelerine dirençli olduğu bilinmektedir. İnsanlarla yürütülen bilimsel çalışmalarda ketojenik diyetlerin lipödem tedavisinde ağırlık kaybı sağlamada etkili olabileceği kanıtlanmıştır.
Ketojenik diyetler lipödemde kilo kaybından bağımsız olarak ağrıyı modüle etmektedir. Ketogenez, lenf damar bütünlüğünü ve lenf taşınmasını olumlu yönde etkilemektedir. Bunun yanında beslenmede çeşitlilik sağlamak ve tabak bütünlüğünü oluşturmak oldukça önemlidir. Gluten içeren tahıl ürünleri, basit şeker içeren atıştırmalıklar, tatlandırıcılar, palm yağı gibi hidrojenize yağlar, trans yağlar, alkol, yağda kızarmış besinler, işlenmiş, konserve edilmiş etler gibi besinlerin tüketimi de sınırlandırılmalıdır.
Yeme alışkanlıklarınız ve yaşam tarzınıza özel uyarlanmış lipödem diyeti oluştururken bir beslenme uzmanı sizlere en iyi yol arkadaşı olacaktır. Bu aşamada yalnız olmadığınızı ve doğru beslenme tedavisiyle hastalığınızı yönetebileceğinizi bilmek sizlere iyi gelecektir.
Öne Çıkan Galeriler
Öne Çıkan Videolar
-
01:44
-
00:30
-
01:15
-
06:20
-
07:45
En Çok Okunanlar
- Yeni 5 ve 50 TL'lik banknotlar bugün...
- Hafta sonu sıcaklıklar sert...
- Bursa'da teleferik 24 Kasım'dan itibaren...
- Bursa'da iki gündür kayıp olan iki çocuk...
- Arda Turan'ın yeni adresi o kulüp mü olacak?
- Bursa'da surlardan manzarayı seyrederken...
- Sakarya'da bir kişi çocuk parkında silahla...
- Bursa'da yol genişletme çalışması...
- Bursa'da kazada yaralanan genç 2 günlük...
- Bursa'da motosiklet sürücüsüne silahlı...
- TOKİ, Bursa dahil 44 ilde 882 arsayı...
- Rize'de heyelan meydana geldi: Ölü ve...
- Sağlıksız gıda listesi güncellendi: Dana...
- Kocaeli'de lise öğrencisi ikinci kattan...
- Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nden...