Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze çağrısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze çağrısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin Devleti'nin tanınması büyük anlam ve önem ifade ediyor" ifadelerini kullandı.

2024.10.01 19:05 - Son Güncellenme: 2024.10.01 20:14 - Siyaset
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze çağrısı
11:36 Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze çağrısı

İLGİLİ VİDEO

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yoğun diplomasi trafiğini sürdürüyor.

Konuk Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb'un içinde bulunduğu makam aracını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin önündeki caddede karşılayan süvariler, Stubb'a protokol kapısına kadar eşlik etti.

RESMİ TÖRENLE KARŞILADI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Stubb'u Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin ana giriş kapısında karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Stubb'un tören alanındaki yerlerini almalarının ardından, 21 pare top atışı eşliğinde iki ülkenin milli marşları çalındı.

Stubb Muhafız Alayı Tören Kıtası'nı 'Merhaba Asker' diyerek selamladı.

Törende, tarihte kurulan 16 Türk Devletini temsil eden bayraklar ve askerler de yer aldı.

POZ VERDİLER

Heyetlerini birbirine takdim eden Erdoğan ve Stubb, merdivenlerde Türkiye ve Finlandiya bayrakları önünde gazetecilere poz verdi.

Baş başa görüşmeye geçen Erdoğan ve Stubb, ikili ve heyetler arası gerçekleştirecekleri görüşmelerin ardından ortak basın toplantısına katılacak.

KALABALIK BİR HEYET KARŞILADI

Törende, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ile Ankara Valisi Vasip Şahin de yer aldı.

BASIN TOPLANTISI YAPTILAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb ile ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:  Bildiğiniz üzere Finlandiya'ya geçtiğimiz sene NATO üyesi olmuştur. Dostluk bağlarımıza NATO müttefikliğinin eklenmesi, ikili işbirliğimizi yeni bir boyuta taşımıştır. Bugün de görüşmelerimiz vesilesiyle kıymetli mevkidaşımla Türkiye-Finlandiya ilişkilerini geliştirme yönündeki ortak irademizi teyit ettik. İkili ticaret hacmimiz bir önceki yıla kıyasla geçtiğimiz sene yaklaşık %6'lık bir artış göstererek 2,2 milyar dolar seviyesini aşmıştır. Müşterek gayretlerimizle 5 milyar dolarlık hedefimize kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Önümüzdeki sene Finlandiya'da düzenlemeyi planladığımız Ortak Ekonomi ve Ticaret Komisyonu toplantısını bu bakımdan önemsiyoruz. NATO müttefikleri olarak savunma sanayi alanındaki iş birliğimizi de ele aldık. Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği sürecinde üçlü muhtırayla tesis ettiğimiz daimi ortak mekanizma terörle mücadele işbirliğimizin güçlendirilmesine yardımcı olmaktadır. Bu alanda atılan adımları da memnuniyetle takip ediyoruz. Tabi beklentilerimizi de en üst düzeyde aktarıyoruz. Bilim ve teknolojiden eğitim, kültür ve turizme uzanan geniş bir yelpazede ilişkilerimizin çeşitlendirilmesini geleceğe yönelik yapacağımız yatırımlar olarak görüyoruz. Finlandiya'da yaşayan vatandaşlarımız ve Tatar toplumu ilişkilerimizin önemli bir beşeri boyutunu teşkil ediyor. İkili ilişkilerimizin ve NATO bünyesindeki işbirliğimizin sağlam temeller üzerinde güçlenerek devam edeceğine samimiyetle inanıyorum."

 

İSRAİL'İN LÜBNAN VE GAZZE SALDIRILARI

Erdoğan, "Türkiye olarak kalıcı barış, istikrar ve refah ortamının tesisi için ara buluculuk konusunda öncü bir rol oynamaktayız. Finlandiya ile Ara Buluculuk Dostlar Grubu'nun eş başkanlığını yürütmekteyiz. Bu alandaki işbirliğimizi küresel meydan okumalarla mücadele bakımından önemli olduğuna inanıyoruz. Görüşmelerimizde ikili münasebetlerimizin yanı sıra Gazze'de yaşanan soykırım, Lübnan'a sıçrayan Orta Doğu yangını ile Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri başta olmak üzere güncel meseleleri değerlendirdik. Finlandiya'nın Avrupa Birliği'ne üyelik sürecimize yönelik desteğini arttırarak sürdürmesine dair beklentimi Sayın Stubb ile paylaştım. İstişarelerimizde Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine olan desteğimizi bir kez daha altına çizdik. Ukrayna'daki yıkımın bir an evvel son bulması ile adil ve nihai bir çözüme ulaşılmasının ancak diplomasi yoluyla mümkün olduğuna dair kanaatimi Sayın Cumhurbaşkanı'na ifade ettim. Gazze ve Lübnan'a yönelik İsrail saldırganlığı da gündemimizin odağında yer aldı. İsrail'in katliamlarıyla ilgili tavrımızı hem Birleşmiş Milletler'de hem de bugün meclisimizde açık yüreklilikle dile getirdik" dedi. 

"GAZZE'DE KALICI ATEŞKES SAĞLANMALI"

Erdoğan, "İsrail'in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir. Buradan bir kez daha Gazze'de acil, kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum. Lübnan halkının ve hükümetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin devletinin tanınması daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim'den bu yana 9 ülke Filistin devletini tanımıştır. Hala bunu yapmayan ülkelere Filistin devletini tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Sayın Cumhurbaşkanı'na ve heyetine ziyaretleri için tekrar teşekkür ediyorum. Görüşmelerimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. İsrail'in hakka, hukuka aykırı işgal ve ilhak arayışına karşı tavrımız tüm devletlerin ve uluslararası kuruluşların asli görevidir. Buradan bir kez daha Gazze'de acil, kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması çağrımızı tekrarlıyorum. Lübnan halkının ve hükümetinin de bu süreçte yanında olmamız gerekiyor. Güvenlik konseyi başta olmak üzere barışı ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası teşkilatların etkisiz kaldığı bu ortamda Filistin devletinin tanınması daha büyük anlam ve önem ifade ediyor. 7 Ekim'den bu yana 9 ülke Filistin devletini tanımıştır. Hala bunu yapmayan ülkelere Filistin devletini tanıma çağrımızı tekrarlıyoruz. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Sayın Cumhurbaşkanı'na ve heyetine ziyaretleri için tekrar teşekkür ediyorum. Görüşmelerimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Finlandiya'yı biz öyle zannedildiği gibi bekletmedik. Ve İsveç'ten önce biz Finlandiya'ya, hemen NATO'ya üyelik noktasında önünü açtık. Yeterki terör noktasında Finlandiya'da hareketlenme olmasın. Bir an önce orada terörün önü alınsın dedik. Ve biz de Finlandiya'da terörle mücadelede başarılı oldukları için hemen terör noktasındaki adım atılınca biz Finlandiya'nın NATO'ya girmesinin önünü açtık. Ama İsveç için aynı uygulamayı yapamadık. Çünkü İsveç maalesef terörle mücadelede Finlandiya gibi davranmadı, Finlandiya gibi adım atamadı. Sonunda Finlandiya NATO'ya girdi. İsveç daha gecikmeli olarak NATO'ya girdi. O da terörle mücadelede gereken adımları attıktan sonra onun da önünü açmak için mücadelemizi verdik. Ve şu anda Finlandiya'da, İsveç'te NATO'nun üyeleri oldular." şeklinde konuştu.

FİNLANDİYA CUMHURBAŞKANI ALEXANDER STUBB KONUŞTU

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb'ın açıklamaları şöyle: Türkiye'nin bugünün dünyasındaki en önemli ülkelerden biri olduğunu düşünmemizin sebebi haritaya bakın ve bölgenizin etrafındaki çatışmalara bakın. İlişkilerimiz her zaman olduğundan daha yakın. Bu yıl aslında dostluğumuzun 100. yılını kutluyoruz ve Finlandiya'da yaşayan Türklerden ve Tatarlardan da çok memnunuz, çok mutluyuz. Birçok benzerliğimiz de var. Her iki ülkenin de karşı karşıya kaldığı coğrafi durumlar bu benzerliklerden bir tanesi. Biz şimdi NATO'da müttefik durumdayız. Her iki ülkenin de çok büyük bir askeri gücü var. Her iki ülke de güvenlik tüketicisi olmaktan ziyade güvenlik sağlayıcısı ülkeler. Her iki ülke de barış ara bulucuları. Ticaret hacmimiz, ticari ilişkilerimiz konusunda daha fazla çalışmalıyız. Ticaret hacmimizi arttırmalıyız. Bugün ele aldığımız çatışmalar, sorunlar konusuna gelecek olursam, Ukrayna ile ilgili olarak da Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin en önemli şey olduğu konusunda mutabık kaldık. Biz, Ukrayna'nın kendini koruma hakkı olduğunu, Rusya'ya karşı saldırı karşısında koruma hakkı olduğunu düşünüyoruz. Barış müzakereleri için iyi bir başlangıç temel olduğunu düşünüyorum. Türkiye, her iki tarafla da konuşabilen bugünün dünyasında nadir birkaç ülkeden bir tanesi. Bu da çok önemli dolayısıyla. Biz, aynı zamanda Orta Doğu'da devam etmekte olan çatışmalar konusunu da ele aldık. İsrail'in kendisine savunma ve koruma hakkı olduğunu kabul ederken, kendi güvenliğine sağlama hakkı olduğunu kabul ederken, aynı zamanda İsrail'in uluslararası hukuka uyması gerektiğini de düşünüyoruz. Çünkü yaşanan insanlık trajedisi çok fazla ve şimdi de Lübnan'da aynı şeyi görmeye başladık. Dolayısıyla biz de Finlandiya olarak acil bir ateşkes çağrısında bulunduk, Lübnan'da ve saldırıların durması çağrısında bulunduk. Biz de iki devletli bir çözümden yanayız ve bunu sağlayacak siyasi süreci destekliyoruz. Şu anda devam etmekte olan bu iki savaş, hem Filistin'de hem Lübnan'da yaşananlar belki de barışla sonuçlanacak, barışçıl bir çözüme ulaşılacak. Ama henüz bu noktadan çok uzaktayız diyebilirim. Ve son olarak da Finlandiya olarak biz her tür terörizmi kınıyoruz, lanetliyoruz.

 

Kaynak: AA

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2024.10.01 19:05
A