CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün: Konu sivil halk değil, genç askerlerdir

CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün: Konu sivil halk değil, genç askerlerdir

CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün'ün düzenlediği basın toplantısı, özellikle 40 subaya yönelik kumpas iddiaları üzerineydi ve bu konuya dair açıklamaları dikkat çekti.  

2024.10.19 10:56 - Son Güncellenme: 2024.10.19 10:57 - Bursa Bölge
A
CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün: Konu sivil halk değil, genç askerlerdir

Gün, toplantıda Türkiye'nin dört bir yanından gelen teğmenlerin bu ülkenin evlatları olduğunu vurguladı ve yaşanan olayların siyasi bir boyuta çekilmek istendiğini belirtti. Ayrıca, hükümetin bu konuyu kullanarak ekonomi gündeminden uzaklaşmayı amaçladığını ifade etti. Gün'ün konuşmasında, bu tür kumpasların ülkedeki iktidarın zor durumda olduğunu ve siyasi tehdit altında kaldığını göstermek amacıyla kullanıldığını ima etti. ve her daim subaylarımızın ve vatan evlatlarımızın yanındayız dedi.

CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün konuşmasına şöyle devam etti;

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz (TSK) tarihinde ilk kez Kara, Hava ve Deniz Harp Okulları'nın birincileri kadın teğmenler oldu.

Buradan bir kez daha kutluyor varlıkları ve başarılarıyla gurur duyuyoruz. Kara Harp Okulu'ndan Teğmen Ebru Eroğlu, Hava Harp Okulu'ndan Teğmen İkra Kuyumcu Deniz Harp Okulu'ndan Teğmen Şeyda Yıldırım, Bu üç başarılı genç kadınlar eğitimlerini birincilikle tamamlayarak TSK tarihinde bir ilke imza attılar ve TSK tarihine altın harflerle adlarını yazdırmayı başardılar...

·Teğmen Ebru Eroğlu Kimdir?

Teğmen Ebru Eroğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde üstün başarılarıyla dikkat çeken genç subaylardan biri. 2000 yılında İstanbul Kadıköy'de dünyaya gelen Eroğlu, eğitim hayatını büyük başarılarla sürdürerek Kara Harp Okulu'ndan birincilikle mezun olmuştur. Bu başarısıyla Türkiye'nin önemli askeri eğitim kurumlarından birinde adını duyuran Eroğlu, Kara Harp Okulu birincisi unvanını kazanmış ve diplomasını da bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vermiştir.

Teğmen İkra kuyumcu kimdir?

Hava Harp Okulu'nu birincilikle bitiren Teğmen İkra Kuyumcu, 2001 yılında İzmir'de doğdu. Kemalpaşa'da yaşayan Vedat ve Zekâvet Kuyumcu'nun üç çocuğundan en büyüğü olan İkra Kuyumcu, ilk ve orta öğrenimini Manisa Turgutlu'da tamamladıktan sonra 2020 yılında İzmir Amerikan Lisesi'nden mezun oldu.

Teğmen Şeyda Yıldırım kimdir?

Teğmen Şeyda Yıldırım, 2002'de İzmit'te doğdu. Osman ve Nesrin Yıldırım çiftinin üç çocuğundan ilki olan Yıldırım, ilk ve orta öğrenimini Kocaeli'nde tamamladıktan sonra 2019 yılında Şehit Özcan Kan Fen Lisesi'nden mezun oldu. Yıldırım, İngilizce biliyor.

·Ve... O tören böyle oldu Kara Harp Okulu'nda 30 Ağustos günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla yapılan mezuniyet töreninin resmi tören sonrası yeni mezun olan yüzlerce teğmen törenin yapıldığı sahanın ortasında toplandı

Ve...

"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı attı. Bu slogan, sosyal medyada kimi kesim tarafından büyük beğeni toplarken, Kimi kesim tarafından da eleştirildi. Söz konusu anların videosunun sosyal medyada yayınlanmasının ardından teğmenler iktidara yakın isimlerin hedefi oldu. İşte Bölüm birincisi Teğmen Eroğlu'nun Teğmen arkadaşlarıyla birlikte okunan Ve. Bazı çevrelerin içlerine sindiremedikleri

 Ant metni şöyle:

 "Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır.

Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız.

Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız.

Ne mutlu Türküm diyene!

·Teğmenler olayı: Yoksa amaç başka mı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sustu, sustu ne oldu da tam 8 gün aradan sonra, 21. Dönem İmam Hatipliler Kurultayı'nda konuştu.  Uzun bir suskunluktan ve saray saltanatını kaybetmek istemeyen ekâbirle istişare ettikten çok sonra, tutum veya strateji değiştirdi.

Oysa Kara, Hava ve Deniz Harp Okullarında sınıf birincileri olan kadın teğmenleri övmüştü.

Hatta "Bize kadınları eve kapatıyorlar diyor ve eleştiriyorlardı, bakın gördünüz mü sınıflarının birincileri üç teğmen kızımız" sözleri tüm canlılığıyla ortada duruyor.

Peki; Neden? Anlamak mümkün değil. Oysa durum tüm çıplaklığıyla ortada da. Açıkça tehdit etti. Siyaseten hedef aldı, Bazı makamlara adeta açıkça talimat mesajları yolladı. Hesap sorulacağı çağrısı yaptı. 
Cumhurbaşkanı bu konuda neler söyledi

Bakın;

'Teğmenler kılıç çektiler. Siz bu kılıçları kime çekiyorsunuz?'

"Oradaki birkaç tane kendini bilmez de elhamdülillah temizlenecek. Bunlar kaç kişi olursa olsun ordumuzda bulunması mümkün değildir."

Ülkede sorunlar bitmiş, halkın hiçbir derdi yokmuş gibi, Bu İşi acili yeten çözeceklerini dile getirdi.

 "Bunların süratle temizlenmesi için adımlarımızı atacağız"

"Hak ettikleri cezayı almalarını temin edeceği". Tabi tetikte bekleyen hazır kıta Trol ordusu anında harekete geçti. 'Saldırı altındayız, Allah'ını seven defansa koşsun, iktidarı savunun' Hezeyan borusunu öttürmeye başladılar.

·İLK AKLA GELENLER

*-Teğmenler hakkında söylediklerinden yola çıkarak, olayı siyasileştirmek ve zor durumdaki iktidarın tehdit altında olduğunu belirterek ekonomi gündemini başka bir platforma çekmek istiyor, oldu. Teğmenler Anadolu'nun her tarafından gelen, bu ülkenin bu milletin evlatlardır.

·İKİ ÖNEMLİ ŞİFRE

*- Birinci Şifre "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demeleri. Bu milletin çoğunluğunca itiraz edilecek bir konu değildir. Atatürk'ü herkes benimser, sever, saygı duyar.

Atatürk, Türkiye'yi kuran ve emperyalistleri yenen bir kahraman ve kurucu liderdir. Başkomutandır...

Peki, kimler sevmez; En başta tarikatlar sevmez, Din tüccarları sevmez, Türkiye'nin kurtuluş ve kuruluş dönemini "reklam arası"  safsatasına kapılan yoz ve yobaz takımı sevmez. "Hadlerine değil" ama biz yinede söyleyelim; Yeni bir Türkiye heveslileri sevmez,

Hatta ve hatta Erdoğan'ı Ata'nın yerine geçirebileceklerini sanan hayalperestlerdir. Erdoğan'ı da buna inandırmışlar anlaşılan. Türkiye'nin kurtuluş ve kuruluş dönemini "reklam arası" olarak nitelendiren siyasi takım sevmez.

*-İkinci önemli şifre anayasa güvencesi altında korunmakta. Türkiye'yi demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olarak savunacaklarını söylemeleridir. Hepsi bu kadar.

·NE DEMOKRATİK NE LAİK NE SOSYAL NE HUKUK DEVLETİ

AKP ve yandaşları, tamam, Mustafa Kemal'in askerleriyiz, asla demezler. Fakat konu sivil halk değil, genç askerlerdir. Bu doğaldır, askerlerin orduda kurucu başkomutan olarak Atatürk'ü manevi olarak örnek almaları, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünselliği açısından gereklidir. AKP'yi rahatsız eden, sakın yeminlerinin ikinci bölümü, demokratik, laik, sosyal hukuk devletine olan inançları olmasın?

Anayasa'nın ülkeyi tanımlayan bu maddesi hem AKP'yi rahatsız ediyor hem de bu maddenin uygulanmasında bütünüyle uyumsuz bir politika izliyor.

Kaldı ki bugün; Ne demokratik ne sosyal ne laik ne hukuk; Hepsi 20 küsur yılık AKP İktidar döneminin tamamında ağır hasar ve yara almış acil vaka durumuna düşürülmüştür. Erdoğan ve arkadaşları şöyle düşünmüş olabilirler mi?

Genç teğmenler, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini koruyacağız, diyerek aslında AKP ve ekâbirini eleştiriyorlar ve uygulamalarımıza karşı çıkıyorlar.

·ORDU SİYASİLEŞTİRİLİYOR

AKP orduyu aslında bizzat kendisi siyasileştiriyor. Bizzat subay alımlarında çok sıkı bir eleme ve dikkat var. Jandarma komutanları arasında siyasilerin ellerini öpenleri hatırlayın. İktidara biat kültürü ile yetişmiş, el etek öpen bir ordu düşlüyorlar.

Fakat ordunun asker niteliği, salt vatan savunmasına odaklı yapısı ve kendi hiyerarşisi gibi engeller var!

Orduya çeşitli tarikatlarla bağlantılı subaylar için sesler çıkmıyor.  FETÖ bağlantılarının büyük kanlı darbe girişimlerini unutuyoruz.

Fakat Mustafa Kemal'e, sosyal demokratik hukuk devletine bağlılıkları neden iktidarı rahatsız ediyor.

TEĞMENLER O KILIÇLAR NEDEN ÇEKTİLER?

Şimdi hep beraber soralım; Teğmenleri Atatürk'e bağlı oldukları için mi sorgulayacaksınız?  Teğmenlerimizin o sloganı onların bu ülkeye olan bağlılıklarının bir simgesi olduğunu herkes bilmektedir. Bu suç sayılmakta. Bu herhangi bir partiye karşı atılmış bir slogan değil.

Bu vatana, Kurtuluş Savaşı'na öncülük etmiş, bu Cumhuriyet'in kurucusuna, liderine olan sevgilerini dile getirmeleriydi.

Bundan dolayı mı ihraç edilecek kadar suçlu sayılmak.

Teğmenler kılıcı dosta güven düşmana kaygı versin diye çeker, O kılıçtan niye ürküyorlar..."                                            

 O kılıçtan vatan, millet düşmanları ürkecek

TEĞMENLER OLAYI VE KILIÇLARIN ŞİFRELERİ

30 Ağustos günü Harbiye'den mezun olan Türk Yurdu ve Türk Devletini canları pahasına korumak için eğitilen her biri birer kahraman olan Teğmenlerimiz kılıçlarını çektiler ve hep bir ağızdan And içtiler;

Atatürk ruhu ve genç teğmenler Şerefli Türk Subayları gür bir sesle And içti.

Tarih şahittir. İşgal kuvvetleri donanması İstanbul'da cirit atarken O manda ve himayeyi kabul etmedi.

Hatta hakkında çıkan idam fermanına aldırış etmeden "GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER"  dedi.

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ordulara "BEN SİZE SAVAŞMAYI DEĞİL ÖLMEYİ EMREDİYORUM" diyerek bağımsızlık mücadelesinden gencecik bir Türkiye Cumhuriyeti çıkarmayı başardı.

İşte teğmenler böyle bir (Manevi)

"Başkomutan olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Askerleriyiz"

Sloganı attıkları ve bunu yürekten dillendirdikleri için hedef tahtasına konuldular.

Suçlandılar, cezalandırılmak istendi. 

İşte ne olduysa bundan sonra oldu ve 23 yıldır ülkeyi yöneten ve Cumhuriyetin tüm imkânlarından sınırsızca faydalanan ama ne hikmetse Cumhuriyet ve onun kurucusu ile bir türlü barışamayan samimi bir bağ kuramayan Siyasal İslamcıların hedefi haline geldiler. 

Ve son nokta Sayın Cumhurbaşkanı tarafından konularak bu Cumhuriyet ile hesaplaşmaya yeminli bir avuç siyasal İslamcılara cesaret veren cümleyi kurdu

 "O kılıçlar kime çekildi, hepsi hesap verecek" diye. 

Madem unutuldu O kılıçların kime ya da kimlere çekildiği hatırlatalım o zaman;

*-Türk yurdunu ellerine aldıkları cetveller ile bölüp parçalamak için yurdun dört bir yanına yayılan şeyhülislam fetvasını almış vampir misali Anadolu'ya üşüşen işgal kuvvetlerine çekildi. 

*-Türkiye Cumhuriyeti'ni bölüp parçalamak için yüz yıldır her yolu deneyen ve denemeye devam eden emperyalizmin uşaklarına çekildi. 

*-Türkiye Cumhuriyeti'ni ve onun kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü

Hedef alanlara ve onun uluslara "Tam Bağımsızlık misyonuna" dönük dış güçlerin tetikçilerine karşı çekildi.

*-Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Bölgede, Kıta Avrupa'sında, Ortadoğu, Balkanlarda hatta dünyanın her sathında hüküm sürmesini arzuladığı "Yurtta Barış Dünyada Barış" ruhunu korumak adına çakıldı.

*-Modern dünyanın savaş telalığı yapanlara, ölüm, soykırım çığlıklar atanlara karşı çekildi.

*-Yüzyılları aşan tarih süreçte "Haçlı Seferlerini" hala sürdürme derdinde olanlara karşı çekildi.

 *-Laik, Demokratik Sosyal Hukuk devletini hazmedemeyenlere karşı çekildi.

*-Türkiye Ortadoğu'daki hayatı yaşamayı kendilerine şiar edinen ve her geçen gün tehlikeli bir şekilde büyüyüp güçlenen tarikat ve cemaatlere dur demek için çekildi.

*-Tam 40 yıldır dış güçlerin maşalığını yapan İŞİD ve El kaide gibi her nereden gelirse gelsin onlarca eli kanlı terör örgütlerine çekildi.

*Unutturulmak istenen 15 Temmuz 2016 da ise binlerce defa Devletin içine bu şer odaklarını yuvalandırmaktan vazgeçmek istemeyen, okyanus ötesinin kölelerinin hain kalkışmasına çekildi.

*-Hain FETÖ'cülere çekildi ne çabuk unuttunuz.

Ama sorunun kılıçları çekmek olmadığı Gazi Mustafa Kemalin askerleriyiz söylemi olduğunu hepiniz biliyorsunuz ve hepimiz biliyoruz.
Peki, o Teğmenleri ihraç ettiniz ya Gazi Mustafa Kemalin Askeri olmaktan onur duyan ve vazgeçmeyecek olan milyonlarca Türk Milletinin evladını ne yapacaksınız?

Yapmayın etmeyin, bir avuç siyasal İslamcının gönlü olacak diye gencecik evlatlarımızın üzerinden ellerinizi çekin ve sakın ha onları siyasi emellerinize kurban etmeye kalkmayın.

Şimdi burada biz hep birlikte sesleniyoruz. Mustafa Kemal'in Askerleriyiz Ne Mutlu Türküm Diyene

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2024.10.19 10:56
A