Bursa Su Kolektifi Nilüfer Çayı'na sahip çıktı

Bursa Su Kolektifi Nilüfer Çayı'na sahip çıktı

Bursa Su Kolektifi tarafından "Nilüfer Çayı Atık Su Kanalı Değildir" konulu basın açıklaması gerçekleştirdi.

2024.10.24 12:40 - Son Güncellenme: 2024.10.24 13:00 - Bursa Bölge
A
Bursa Su Kolektifi Nilüfer Çayı'na sahip çıktı

MAHMUT VURAL / BURSADA BUGÜN 

Bursa Su Kolektifi tarafından "Nilüfer Çayı Atık Su Kanalı Değildir" konulu basın açıklamasını Bursa Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde düzenlendi.

Yapılan açıklamaya Bursa Su Kolektifi Gönüllülerinden Candan Göz ve Hüseyin Gün katıldı.

Bursa Su Kolektifi Gönüllülerinden Candan Göz'ün konuşmalarından satır başları şöyle;

Bursa ovasında dereler batıya doğru akarak İstanbul Yolunun kenarında Nilüfer Çayına katılırlar. Biz, Bursa Su Kolektifi olarak, Ağustos ayı başından bu yana son üç aylık dönemde, Nilüfer Çayı ve Nilüfer Çayını besleyen dereleri izini sürdük. Aksu Deresinin beslediği Gölbaşı Gölet'inde su kenar çizgisinin 1,5 km geri çekildiğini; sulama kanalına su verilemediği halde, gölet kenarında kuyudan tankerlerle sanayiye su taşındığını saptadık. Uludağ'dan akan Kaplıkaya, Balıklı, Deliçay ve Gökdere gibi büyük derelere, yaz aylarında Uludağ'dan su gelmediği halde, Gürsu'da kuru dere yatağının kara suyla dolduğunu gözlemledik. Bu alan özel endüstri bölgesi yapılarak yasal takipten kurtarılmak istenen Karasi Tekstil önüdür.

"SÖZDE ARITILMIŞ SUYU DELİÇAY DERE YATAĞINA BOŞALTILDIĞINI SAPTADIK"

Bursa Ovası 2021 yılında Büyük Ova Koruma Alanı ilan edilerek sözde koruma altında alındı. Buna rağmen son beş yılda İstanbul Yolunun doğusunda kalan ovada ekili tarlalar yok edilerek 200'ün üzerinde yeni sanayi - ticari tesis inşa edildiğini saptadık. Bölgede var olan tüm diğer tesislerin sayısı yalnızca 5 yılda %85 arttığını saptadık. Bu tesislerin tarım alanlarını işgalinin yanı sıra; atık suları derelere akıtılmaktadır. Kentin doğusundaki sanayi bölgeleri ile Kestel ve Gürsu kanalizasyonunu arıtmakla mükellef Yeşil Çevre Atıksu Arıtma Tesisinin yoğun partikül yüküyle sözde arıtılmış suyu Deliçay dere yatağına boşaltıldığını saptadık. Yeşil Çevre Atıksu Arıtma Tesisi başında Bursa Valisinin ve yönetiminde Bursa Büyükşehir Belediyesi bulunduğu halde nasıl bu kadar kirli deşarj yapabilmektedir?

Bursa Su Kolektifi Gönüllülerinden Hüseyin Gün'ün konuşmasından satır başları şöyle;

Nilüfer çayının özellikle yaz aylarında neden pis kokulu ve iğrenç görüntüyle aktığını ortaya koymaktadır. Taleplerimiz:

Nilüfer Çayına yapılan atık su deşarjlarını kapalı kanala alıp Marmara Denizi'ne derin deşarjı planlanıyorsa; bu derhal iptal edilmelidir. Kapalı kanal projesi Marmara Denizi'nde oksijensiz ortamı genişletecek, müsilaj käbusunu geri dönecektir. 

"ÇED SÜREÇLERİ BAŞLATILMADAN İPTAL EDİLMELİDİR"

Büyük Ova Koruma Alanı içinde yer alan Bursa Ovalarında tarım alanları işgal edilerek tesis kurulmasına kesinlikle izin verilmemeli, bunların ÇED süreçleri başlatılmadan iptal edilmelidir. Bu tesislerin zamanla atık yükü yüksek fabrikalara dönüştüğünü belgeleyen onlarca örnek vardır.

"MEN EDİCİ CEZALAR BELİRLENMELİDİR"

Bursa Ovasında sanayi bölgeleri dışındaki tüm tesisler, yeni sanayi bölgeleri oluşturmadan var olan sanayi bölgelerine taşıyacak bir plan derhal yapılmalı ve uygulamaya alınmalıdır. Bunlar atık zehirli suları arıtmadan dere yataklarına boşaltılmaktadır. Bunların denetlenmesi olanaksızdır. Arıtma ve filtrasyon kirletici sınır değerlerini AB standartlarına ve gerekiyorsa daha da alt düzeye düşürmelidir. Bunun ölçütü temiz, duru akan ve içinde sucul yaşam barındıran derelerdir. Arıtma çamurları izlenmeli, deşarj suyuyla derelere boşaltılmasına izin verilmemeli, arıtma çamurundaki zararlı gazları yok etmek için en az 1200 derece fırında yakılmalıdır. Etkin kamu denetimleri ile tesisi kapatmaya kadar giden caydırıcı, bir daha yapmaktan men edici cezalar belirlenmelidir. Çıkış miktarı ne olursa olsun bütün sanayi ve atık su arıtma tesisleri deşarjlarına anlık inceleme tesisleri kurmalı, analiz yapan aygıtlar sürekli denetlenerek doğru ölçüm yapması sağlanmalı, ölçülen sonuçlar, internette anlık olarak halka açık paylaşılmalıdır.

"DEVLET YETKİLİLERİNİN BUNA İZLEYİCİ KALMASINI KABUL ETMİYORUZ"

ÇED Raporlarında şirketlerin üstlendikleri yükümlülüklerini sürekli denetlemeli, eksiklikler caydırıcı nitelikte cezalandırmalı ve bu tesislerin adlarını basına ve halka açıklamalıdır Sanayi tesislerinde bir yasal yeraltı su kuyusuna karşılık çok sayıda kaçak su kuyusu olduğu ve ayrıca kirlettikleri suyu faklı kotlarda yeraltına basarak en acil durumlarda kullanılacak temiz yeraltı suyunu kullanılamaz duruma getirdikleri bilindiği halde devlet yetkililerinin buna izleyici kalmasını kabul etmiyoruz. Gelişmiş teknolojilerle kaçak kuyuların belirlenip, sürekli denetim ve caydırıcı cezalarla yeraltı suyunun kaçak kullanımı ve derin deşarjı engellenmelidir. Sanayi Bölgelerinde her fabrikanın kendi atık suyuna ön arıtma yaptıktan sonra ortak arıtma tesisine gönderecek uygulamalar geliştirilmelidir BBB tarafından işletilen, yönetimi şirkete devredilmeyen Nilüfer Atıksu Arıtma Tesisi gözlerden uzak olduğu halde Nilüfer Çayına olması gerektiği gibi arıtılmış deşarj yapmaktadır. Bu saptamamız, atık su arıtma tesisi işletmelerinin şirketlere devredilmeyecek kadar önemli bir iş olduğunu ortaya koymaktadır. BBB, derhal işletme yapan şirketle sözleşmeyi iptal edip, kendi üzerine alması gerektiğine inanıyoruz.

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2024.10.24 12:40
A