Bursa'da uzmanından korkunç veri: Yüzde 47'si bilinmiyor
Bursa'da 4 gündür süren orman yangınlarının ardından Türkiye Ormancılar Derneği Bursa Şube Başkanı Cemal Türeyen, Bursada Bugün'e yaptığı açıklamalarda afet kültürünün oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
2025.07.29 11:02 - Son Güncellenme: 2025.07.29 11:05 - Bursa Bölge
MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
Bursa, 26 Temmuz'dan bu yana orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Orhaneli ilçesinin ardından, Kestel ve Gürsu arasında; aynı zamanda Harmancık'ta çıkan orman yangınları, kentte, köylerde ve ormanlık alanlarda büyük hasar bıraktı. Orhaneli, Kestel ve Gürsu'daki yangınlar büyük ölçüde kontrol altına alınırken, Harmancık'ta sabotaj sonucu çıktığı belirtilen orman yangını ise ekipler ve vatandaşlar tarafından hâlâ kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Türkiye Ormancılar Derneği Bursa Şube Başkanı Cemal Türeyen, Bursada Bugün'e yaptığı açıklamalarda orman yangınlarında yapılması gereken çalışmalar hakkında bilgilendirmelerde bulunurken afet kültürünün ve bilincinin oluşması gerektiği konusunda konuştu.
"YANGIN BÜYÜYÜNCE KENDİ RÜZGARINI YARATIR"
Orman yangınlarının büyüme sebepleri hakkında konuşan Türeyen, "Yangın, büyük bir sahada meydana geldi. Artık yangın büyüdükten sonra söndürülmesi de son derece zor. Oradaki yangın savaşçısı arkadaşlarımız, dostlarımız, köylüler çok büyük çaba sarf ediyorlar. Fakat aşırı sıcaklar ve bitmeyen bir rüzgar var. Gerçi yangın büyüdü mü kendi rüzgarını da yaratır; bu da artık bizim temel kuralımızdır, bilgimizdir. Rüzgarsız havada da çıkan bir yangın büyüdüğü zaman mutlaka kendi rüzgarını yaratır. Bu çok önemli bir bilgidir. Yangın mutlaka bir rüzgar yaratır. Sıcaklık da otuz derecenin üstüne çıktı mı, zaten yangına elverişli ortam oluşmuş demektir. Dolayısıyla bu şartlarda bu yangının kolay kolay söndürülmesi son derece zor. Bu arada yer ekipleri büyük bir çaba sarf ediyorlar. Hava araçlarımız, helikopterlerimiz ne kadar müdahale etseler de yangını söndürmekte değil, sadece hızını yavaşlatmak için kullanılıyorlar. Çünkü orman yangınlarında son kıvılcımı mutlaka ve mutlaka yer ekipleri söndürür. Yer ekibi dediğimiz, arazözlerde çalışan, yangın söndürme için görev yapan işçilerimiz, personelimizdir. Son kıvılcımı söndürecek kişiler onlardır" ifadelerini kullandı.
"MALESEF YANGIN KÜLTÜRÜMÜZ YOK"
Türeyen, "Bizim insanlarımızda bir yangın bilgisi var. Bir ateş yandığı zaman kağıdı da yakar, otu da yakar, ağacı da yakar. Bunu herkes bilir. Buna yangın bilgisi diyoruz biz. Bir de yangın kültürü var. Maalesef birçoğumuzda bu yangın kültürü yok. Bunu halkımıza aşılamamız lazım.
Yangın kültürü ne demek? Yolda giderken sigarayı camdan dışarı atıveriyor. Kültürlü bir adam, yangın kültürüne sahip bir adam, sigarayı asla ve asla camdan dışarı atmaz. Ayrıca pikniğe gidiliyor, ateşin üzerine bir su dökülüveriyor. Tamam, söndü zannediliyor. Halbuki o kor için yanıyor. Bunu çok iyi söndürmek lazım. Bu da bir kültür meselesidir" açıklamalarında bulunarak yangın kültürünün oluşturulması gerektiğini belirtti.
"YANGINLARIN YÜZDE 47'Sİ, SEBEBİ BİLİNMEYEN OLARAK TESPİT EDİLİYOR"
Türeyen, orman yangınlarının çıkış sebeplerine değinerek, "Bir de yangınlarda maalesef yüzde 47 oranında sebebi bilinmeyen olarak tespit edilen yangınlar var. Bu çok önemli bir şey. Çıkan yangınların yüzde 47'sinin sebebi bilinmiyor. Diğerleri, kimisi ihmallerden, kimisi elektrik hatlarından çıkıyor. Elektrik hatlarından çıkan yangınlar çok önemli. Çünkü çok büyük oranda yer yakıyorlar. Neden derseniz; özellikle yüksek gerilimle çıkan yangınlar dağların, ulaşılmaz tepelerin üzerinden geçiyor. Oralardaki tel düşmeleri, sel çarpmaları, birbirine sürtmeden çıkan kıvılcımlarda ulaşım çok zor oluyor. Oraya kadar zaten yangın büyüyor. Evet, oraya yol açacaksınız, arayüz gidecek, işçiler gidecek. Bayağı da bir zaman oluyor. Dolayısıyla elektrik hatlarından çıkan yangınlar çok büyük alanları kapsıyor" açıklamalarında bulundu.
"YANAN ALANLAR KESİNLİKLE KORUMA ALTINA ALINMALI"
Türeyen, "Yanan alanlar kesinlikle koruma altına alınmalı. Bu çok önemli. Basında da görüyoruz, otel yapıldı diyorlar, maden ocağı açıldı diyorlar. Bunların bir kısmı doğru, bir kısmı da abartma olabilir. Ama doğruluk payı olanlar da var. Sadece ve sadece kesin olarak bilinmeli ki bir orman yandı mı, burası asla ve asla başka bir amaçla kullanılmamalı. Orman yangınlarında en büyük etkenlerden biri de, aşırı derecede verilen maden ocağı ruhsatları. Taş ocağı ruhsatları da aynı şekilde. Bu gerçekten çok düşündürücü. Son on beş, yirmi yılda verilen maden ocağı ruhsatı üç yüz bini aştı. Bu rakam o kadar büyük ki... Bu maden ocaklarının hepsi ormanların içinde" ifadelerini kullanarak yanan bölgelerin başka bir amaçla kullanılmaması gerektiğine değindi.
"YANGIN KÜLTÜRÜNÜ AŞILAMALIYIZ"
Afet, orman ve ağaç kültürü edinilmesi için çalışmaların başlatılması gerektiğinin altını çizen Türeyen, "Sayın Orman Bakanlığı'nın, Orman Genel Müdürlüğü'nün sivil toplum örgütleriyle çok sıkı bir ilişki kurması gerekiyor. Orman kültürünü, ağaç kültürünü edinmeliyiz. Yangın kültürünü kesinlikle ve kesinlikle bütün okullarda, bütün köylerde insanlara aşılamak için büyük bir eğitim faaliyetine girmesi lazım" dedi.
Öne Çıkan Galeriler

Öne Çıkan Videolar
-
02:03
-
02:46
-
00:24
-
00:17
-
00:58
En Çok Okunanlar
- Bursa'da Tophane sırtlarında panik anları!...
- Herkesin beklediği o gün geliyor! Bursa da...
- Bursa'da alevler tekrar baş gösterdi!
- Bursa yangınlarında şok eden 'kundaklama'...
- Biri bitmeden biri başlıyor! Şimdi de o...
- Bursa'da acı haber! Gencecik yaşta...
- Borcunu unutan yandı! Ödemeyene hem ceza...
- Bursa'daki felakette beklenmedik kriz!...
- Bursalılara önemli uyarı! Kesiliyor...
- Bursa'daki yangında son durum! Alevler...
- Üretime ara veren Bursa'daki dev...
- AVM tuvaletinde skandal olay!
- Sıfır mobilya alan çift, koltuğun kumaşını...
- Bursa'da bir orman yangını daha! Hemen...
- Bursa'da kritik uyarı: En az 1 yıl...