Bakan Uraloğlu: İran'da 7 tane, Irak'ta da 4 tane uçağımız kaldı

Bakan Uraloğlu: İran'da 7 tane, Irak'ta da 4 tane uçağımız kaldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından düzenlenecek olan 'Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu' öncesinde gazetecilerle bir araya gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "İran'da 7 tane, Irak'ta da 4 tane uçağımız kaldı. O bölgedeki hava hareketinin, roket ve füze hareketinin çok yoğun olması sebebiyle o riski hem ilgili ülkeler, hem de biz alamadık açıkçası. Şimdi bütün ekipleri can güvenliğini sağlama noktasında bu tarafa aldık" dedi.

2025.06.22 11:21 - Son Güncellenme: 2025.06.22 11:21 - Güncel
A
Bakan Uraloğlu: İran'da 7 tane, Irak'ta da 4 tane uçağımız kaldı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 27 Haziran ile 29 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 'Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu' öncesinde, Abdulkadir Uraloğlu gazetecilerle ile bir araya geldi. Bakan Uraloğlu, toplantıda basın mensuplarının sorularını cevapladı.

'IMEC REAKSİYONEL BİR YAKLAŞIMDIR, PLANLANMIŞ DEĞİLDİR'

Türkiye'yi de içerisinde barındıran ticaret koridorları ile ilgili soruyu yanıtlayan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Orta koridorun önemli bir parçası olan Sivas'tan bizim Kars sınıra kadar olan hattın yaklaşık 660 kilometrelik kısmının rehabilitasyonunu yapacağız. Şimdilik rehabilite ederek oradaki kapasite problemini kaldırmış olacağız. Yine Kalkınma Yolu Koridoru'nun önemli bir parçası, tabii ki hepsini çift hat yapacağız. Ama tek hattınn bile olmadığı Nusaybin-Cizre-Ovaköy arasının ihalesini bu sene yapacağız. Orada çalışmalara başlayacağız. Kurtalan-Siirt arasının ihalesini yaptık. Onun bugün tekliflerini aldık, arkadaşlar değerlendiriyor. Bir ilimizi daha demir yolu ile buluşturacağız. Kalkınma Yolu Koridoru'nun alternatifi olarak G7 zirvesinde IMEC koridoru konuşuldu. Yani Umman'dan girip Arabistan'dan İsrail'in Hayfa limanına inecek bir koridor ortaya atılmıştı. Kalkınma Yolu Koridoru aksiyonel bir yaklaşımdır. IMEC reaksiyonel bir yaklaşımdır, planlanmış değildir. Bunlar hep olacaktır. Artık önümüzdeki günlerde de o koridorun, İsrail'in durumuna bağlı olarak, tekrar konuşulması söz konusu olacaktır. Biz bunun doğru yaptırım olduğunu düşünüyoruz. Dünya'da mevcut yük taşımacılığından bir pay almanıza gerek yok. Artandan pay alsanız bile bu koridorlar gerekli olandır diye düşünüyorum" dedi.

'İRİLİ UFAKLI 70 CİVARINDA YAP-İŞLET-DEVRET PROJESİ HAYATA GEÇİRDİK

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapılan Yap-İşlet-Devret Projeleri hakkındaki soruyu yanıtlayan Bakan Uraloğlu, "İstanbul-İzmir Otoyolu'nu 2035 yılında bakımları yapılmış bir halde teslim alacağız. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve devamındaki bir kısım otoyolu 2028 yılında, Kuzey Marmara Otoyolu'nun tamamını da 2029 ve 2030 yıllarında biz devreye almış olacağız. Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu'nu 2030 yılında, yine Ankara-Niğde Otoyolu'nu 2035 yılında, Çanakkale Köprüsü ve otoyollarını 2034 yılında devralacağız. Yani 2028 yılından itibaren biz kamuya almış olacağız. Bunlar çok eleştirilen projelerdir. Bakın, 10 yıl, 15 yıl, 20 yıl neyse sözleşmesine göre öngörülen süreçte bu firmalar buraları yapıyorlar, işletiyorlar ve bize teslim ederken de ağır bakımını yaparak teslim ediyorlar. Dolayısıyla 2028'den sonra bunları teslim alacağız. Oradaki kararımız ne olacak, bunların elbette yeniden işletilmesini ihale etmiş olabiliriz. İstersek elbette ücretsiz yapabiliriz. Ama muhtemelen orada makul ücretler noktasında, muhtemelen ya Karayolları Genel Müdürlüğümüz kendisi işletir ya da bir işletme modeliyle onu ihale eder. 2034 yılına geldiğimizde bu otoyolları devraldığımızda gerek kendimiz işletelim, gerekse bir işletmeciye verelim. Ulaştırma Bakanlığı'nın ödenek ihtiyacı problemi olmamış olacak. Böyle de kıymetli bir yapıdan bahsediyoruz. Biz bakanlık olarak irili ufaklı 70 civarında Yap-İşlet-Devret Projesi hayata geçirdik. Hangileridir diye sorsanız, 7 tane otoyol var, havalimanları var. Otoyollar üzerinde bulunan otoyol hizmet tesisleri de yap-işlet-devret tesisleridir. İrili ufaklı bunları kattığımızda, Galataport'tan Tersane İstanbul'a kadar yaklaşık 51 milyar dolarlık yatırım yapmışız kamu-özel işbirliğiyle. Bugün yapalım desek maliyet 83 milyar dolardır" dedi.

'CAN GÜVENLİĞİ SEBEBİYLE BÜTÜN EKİPLERİMİZİ GETİRDİK'

İran-İsrail çatışması nedeniyle bölgedeki ülkelerde kalan Türk firmalarına ait uçaklarla ilgili soruyu yanıtlayan Bakan Uraloğlu, "İran-İsrail çatışmasında İran'da 7 tane, Irak'ta da 4 tane uçağımız kaldı. Pegasus'un 7 tane, Türk Hava Yolları'nın 2 tane, Ajet'in 1 tane, Tailwind'in de 1 tane uçağı var. Bunları gerek Dışişleri Bakanlığı gerekse Milli İstihbarat Teşkilatımızın aracılığıyla takip ediyoruz. O bölgedeki hava hareketinin, roket ve füze hareketinin çok yoğun olması sebebiyle o riski hem ilgili ülkeler, hem de biz alamadık açıkçası. Orada 3-4 gün bütün ekipler kaldı. Şimdi bütün ekipleri can güvenliğini sağlama noktasında bu tarafa aldık. Şimdi günlük takip ediyoruz. Bir fırsat olursa, onları ilk fırsatta almış olacağız" dedi.

'ORTA KORİDOR'DA GÜNDE 60 TREN GEÇTİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİM'

Kalkınma Yolu ve Orta Koridor hakkındaki soruları cevaplayan Bakan Uraloğlu, "Kalkınma Yolu'yla ilgili Irak tarafında henüz çalışmaya veya şantiyeye yönelik bir kazma vurulmadı. Daha finansmanla ilgili konuşuyoruz. Projede yüzde 95 olduğunu söylemiştim, kabaca. Beklentimiz bu sene finansmanın sağlanması noktasında bir adım atıp, önümüzdeki sene başlayabilmektir. Kalkınma Yolu ve Orta Koridor için alternatiflerimizin olması gerektiğini söyledim. Orta Koridor'da Zengezur'dan da bahsetmek doğru olan olur. Oda Orta Koridorun kendi içerisinde çok ciddi bir alternatif oluşturacak. Burada elbette şartlar iyileştiği takdirde cazibesinin artması söz konusu, ama zaten şu anda demiryoluyla taşınan yükün büyük bir miktarını orası taşıyor. Yılda 20 bin tren diyebiliriz. Yani günde 60 tren geçtiğini söyleyebilirim. Oranın kapasitesi aşağı yukarı dolmuş durumda. Daha fazlasını çok geçirebilme imkanları yok. Ancak yeni ve büyük yatırım yaparsalar ki, şu anda öyle bir yatırım yok. Dolayısıyla kısa, orta vadede hatta uzun vadede kesinlikle orta koridoru zayıflatacak bir yere gelecek değil. Çünkü zaten orası şu anda gerçekten güçlü" dedi.

'AKSAYAN İŞLERDE TALEP GELİRSE UHDEMİZE ALIRIZ'

İBB'ye yönelik operasyonlar nedeniyle metro yatırımlarının geleceği hakkındaki soruyu cevaplayan Uraloğlu, "İstanbul'daki süreçlerle ilgili de oradaki yürütülen operasyonlar vesaire noktasında çok da fazla bir şey söylemeyi ben çok da doğru bulmam. Sizin sorunuzu cevaplayayım. Şehir yerleşkelerindeki ulusal ve uluslararası demiryolu -bu karayollarında da aşağı yukarı böyledir- Demir yolu bağlantıları dışında şehir merkezlerindeki hafif raylı sistem hatlarının yapılması oradaki belediyenin görevidir. Gerek büyükşehir olsun, gerek il olsun, gerekse de ilçe olsun bir proje yapılacaksa bu oradaki belediye tarafından yapılmalı. İBB'ye yapılan operasyonlar tabi gerçekten hani keşke buna ihtiyaç olmamış olsaydı biz daha memnun olurduk. Buradaki aksayan işleri biz kendi inisiyatifimizle bakanlığımızın uhdesine almamız mümkün değil. Ancak ilgilisinin talep etmesi durumunda bu söz konusu. Elbette talep ettiğinde biz orada nerede olmalıyızı mutlaka değerlendiririz. Ama şu ana kadar bize ulaşan bir talebin olmadığını söyleyebilirim" dedi.

60 MİLYON EUROLUK AVRUPA BİRLİĞİ KREDİSİ, GÖNDERİLEN İŞE KULLANILMADI İDDİASI

Ualoğlu, "Bir Avrupa Birliği IBRD'nin yanlış hatırlamıyorsam Avrupa Birliği'nden finanse edilen bir metro projesi, finans kenti bağlayan bir metro projesi, üç tane büyük firmanın konsorsiyum olarak yürüttüğü projenin alınan büyük miktardaki kredisinin işe kullanılmadığını okumuştum. Şaşırmıştım. 'Ya bunda abartı var. Çok doğru olduğunu düşünmüyorum' demiştim. O firmaların yetkilileri beni ziyaret ettiler. Ve tam da sizin söylediğiniz 'Burada iş durdu. Hani bunu lütfen siz teslim alın'. Ben de anlattım hani nasıl devralabileceğimizi. Dedim ki kredisi var zaten ve Mehmet Şimşek Bakanımız da son 110 milyon -yanlış hatırlamıyorsam- euroluk son paketini de onayladı. Devam edin, niye durdunuz dedim. Dediler ki 'öncesinde gelen 60 milyon euro bizim işe kullanılmadı'. Bir kere işlem olarak bu nasıl benim aklım durdu, onu söyleyeyim. Yani hem böyle bir şeye işlem olarak yapılabilirliğini ben mümkün görmüyorum hem de hangi cesaretle, gerçekten nereye kullanıldı? O konuda bir bilgiye sahip değilim ama 60 milyon euroluk bir Avrupa Birliği kredisi gönderilen işe kullanılmadı. Burada müşaviri var, kredi kuruluşunun müşaviri var, idarenin kontrolü var, onun için hani bundan dolayı durdu. İstanbul'daki malum süreç başladıktan sonra olan bir süreçtir. Yani gerçekten nereye gittiğiyle ilgili ben bilmiyorum ama böyle bir cesaret ilginç bir cesarettir" diye konuştu.

Kaynak: DHA

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2025.06.22 11:21
A