AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan: Çalışan binlerce insan mağdur olacak
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'in boykot ve eylem çağrılarına tepki göstererek, "Bizzat firma isimleri verilmesi, basın-yayın kuruluşlarıyla ilgili olarak, kendisini desteklemeyenlere karşı tehditler savrulması, akıl alır gibi değil. Resmen bir akıl tutulması yaşanıyor. Çünkü bu firmalarda binlerce insan çalışıyor" dedi.
2025.04.13 11:35 - Son Güncellenme: 2025.04.13 11:36 - Bursa Bölge
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından yaptığı boykot ve eylem çağrılarına ilişin açıklamalarda bulundu. Özgür Özel'in yaptığı boykot çağrısının toplumun değer yargılarıyla örtüşmediğini belirten Davut Gürkan, "Özellikle 2 Nisan'da biz bizzat çarşı pazara çıkıp, vatandaşımızın bu çağrıyı nasıl değerlendirdiğine baktığımızda, sanki onu protesto edercesine, daha fazla alışveriş yaptığını gözlemledik. Verilere baktığımızda da bir önceki günün neredeyse 3 katı kadar harcama yapıldığını gördük. Bu da bu boykot çağrısının halkta bir karşılığı olmadığının en büyük göstergesidir" ifadelerini kullandı.
'ÇALIŞAN BİNLERCE İNSAN MAĞDUR OLACAK'
CHP Genel Başkanı'nın açıklamalarını endişe verici olarak nitelendiren Gürkan, şunları söyledi:
"Bir genel başkanın vatandaşını tanımadan, onlarla ilgili ortak noktaları bilmeden, böyle bir boykot çağrısı yapması ne kadar yanlış bir yaklaşım olduğunu bize gösterdi. Çünkü eğer bu ülkeyi seviyorsanız, vatandaşınıza değer veriyorsanız, burada ekonominin canlanması için bir mücadelenizin olması gerekir. Hele hele sizinle aynı fikirde olmayan insanlara ya da kurumlara ve medyayı da dahil ederek, parmak sallayarak, devletin kurumlarını, medyayı tehdit ederek, şantaj yaparcasına söylemlerde bulunmak, asla kabul edilemez. Bu, hem ülkesini tanımamak hem de vatandaşla karşı karşıya gelmektir. Çünkü bu, ilan edilen bir şeydi ve ilk defa buna şahit oluyoruz. Daha önce biz bunu 28 Şubat döneminde görmüştük. 'Yeşil sermaye' diye tanımlanan ve kendilerinden olmayan firmalara karşı baskı uygulamaya çalışan anlayışla karşı karşıyaydık. Burada da benzer bir durumu görüyoruz. Bizzat firma isimleri verilmesi, basın-yayın kuruluşlarıyla ilgili olarak kendisini desteklemeyenlere karşı tehditler savrulması, akıl alır gibi değil. Resmen bir akıl tutulması yaşanıyor. Çünkü bu firmalarda binlerce insan çalışıyor. Bu insanlar, bu ülkeye gönül vermiş, vergisini veren, çalışan emekçilerdir. Sanayi tesislerini, işletmeleri tehdit etmek kabul edilemez. Bu firmaların ticari potansiyellerinin ya da iş yapma kapasitelerinin düşmesi halinde, bu işletmeler kapandığında, burada çalışan binlerce insan mağdur olacak. Bu hiç mi akıllarına gelmiyor?"
'ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİ SAHAYA SÜRÜP, GÖZALTINA ALININCA YALNIZ BIRAKTI'
Davut Gürkan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuyla ilgili neticelerin kendisine iletildiğini ve ne kadar üzücü bir sonuçla karşı karşıya kaldığını göreceğini düşünüyoruz. Biz açıkçası beklerdik ki bir muhalefet lideri, özellikle daha muhalefetteyken, devletiyle ve milletiyle barışık bir tutum sergilesin. Ama tam aksine neyi gördük, resmen sömürgeci bir mantığı, mandacı bir zihniyeti destekleyen, gidip yabancı devletlere şikayet ederek onlardan medet uman bir yaklaşım içinde olduğunu gördük. 'Gelin, benim ülkemi karıştırın' dercesine bir tutumla destek arayışı içine girmesine asla anlam veremiyoruz. İnşallah bu tutumdan ders çıkarırlar. Ama daha da kötüsünü gördük. Bu sefer, bırakın işletmeleri işaretlemeyi, kendisine destek vermeyen, paylaşım yapmayan, kendisiyle aynı fikirde olmayanlara boykot çağrısı yapmasının ötesinde, bu sefer genç neslin kafasını karıştıracak şekilde, üniversite öğrencilerini boykot adı altında sahaya çıkardı. Sahaya çıkardıktan sonra da farkında olmadan, özellikle teröre destek veren yandaş yapılarla bu eylemleri organize etmesi çok büyük bir hataydı. Öğrencileri sahaya sürdüler, bazılarının maske takmasını sağladılar. Sonrasında da bu kişiler devlet tarafından kontrol amacıyla gözaltına alınınca onları yalnız bıraktılar. Binlerce öğrencinin ailesi, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu eylemlerindeki tutumunu gördü. Öğrencileri sahaya sürüp, ardından onları yalnız bırakmasını artık vatandaşımızın vicdanına havale ediyoruz."
'MB, DÖVİZ REZERVİNDE PANDEMİDEN SONRAKİ EN YÜKSEK DÜŞÜŞÜ YAŞADI'
Boykot ve eylemlerin bedelini milletin ödediğini belirten Gürkan, "Ne oldu, milyarlarca dolar devlet zarara uğradı. Bu tür eylemler yüzünden. Aynısını Gezi olaylarında da görmüştük. Benzer bir provokasyonun içine girdiler ve bu provokasyonun sonucunda hem öğrencilere hem bu eylemlere katılanlara hem de Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yatırımcılara gözdağı verilmiş oldu. Pandemiden sonra Merkez Bankamızın döviz rezervinde en yüksek düşüşü yaşadık. Sebep ne, bu tür eylemlerin yarattığı güvensizlik. Böyle bir şey yapılmamalıydı. Ama görüyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin derdi bu milletin önünü açmak, devletin değerleriyle bir arada olmak değil. Derdi, millet için ne yapılabilir sorusuna cevap aramak değil. Yaptıkları her hatanın bedelini millete ödetmeye çalışıyorlar. Kurultaylarında bunu görüyoruz, yaptıkları provokasyonlarda da. Halkı sokağa dökerek, hatta ve hatta ilk defa şahit olduğumuz bir şekilde, bir ana muhalefet liderinin miting alanlarında polise karşı eylem yapmaya çağıracak kadar ileri gitmesi akıl tutulmasıdır. Allah onlara akıl ve izan versin diyoruz" ifadelerini kullandı.
'KENDİ ARALARINDAKİ SIKINTIYI FARK ETTİKLERİ İÇİN KURULTAYA GİTTİLER'
Cumhuriyet Halk Partisi'nin kurultay kavgalarıyla meşgul olduğunu söyleyen Gürkan, "Kendi içlerindeki yolsuzluk tartışmalarıyla uğraşmaktan, devletle alakalı hiçbir idealleri, milletle ilgili, onların yanında yer alacak, onlara destek verecek bir eylemleri olmadığını gözlemliyoruz. Bu da şunu gösteriyor, bu tabir belki kötü bir tabirdir ama bir yerde bir yolsuzluk veya hırsızlık yapılırken kimse bu konuda bir söylenti çıkarmaz. Fakat iş paylaşmaya gelince, hırsızlar malı paylaşırken kavga eder, birbirlerini ihbar eder. En son İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili ortaya çıkan yolsuzluk iddialarında da bunu gördük. Birbirlerini şikayet eden, ifşa eden, dava açanlar yine kendi içlerinden kişilerdi. Bu da gösteriyor ki ganimet paylaşımında kendi aralarında kavgaya tutuşmuş durumdalar. 'Ona bu kadar verdiniz, bana niye az verdiniz' kavgası başladı ve taraflar birbirine düştü. Bu olayları nerede görüyoruz, kurultaylarında. Bir önceki kurultaylarında birbirlerine telefon hediye ettiklerini, bu telefonların içine kripto paralar yüklediklerini, 'Bana niye vermedin, ona niye verdin' tartışmalarının kurultay iptallerine kadar gittiğini gördük. Kendi aralarındaki sıkıntıları fark ettikleri için alelacele bir olağanüstü kurultaya gittiler. Eğer bu iddialara inanmamış olsalardı, böyle bir aceleye gerek duymazlardı. Bu da aslında bir anlamda suçu kabul etmeleridir" diye konuştu.
'BİZ HER ZAMAN MİLLETİMİZ NE İSTİYORSA ONU YAPMA GAYRETİNDE OLDUK'
Cumhuriyet Halk Partisi'nin olağanüstü kurultaya gitmesinin ana nedeninin kayyım atanmasını engellemek olduğunu da dikkat çeken AK Parti Bursa İl Başkanı, "Kayyım neden atanır, eğer bir usulsüzlük yapıldıysa. Eğer her şey usulüne uygun yapıldıysa neden korkuyorsunuz ki. Demek ki geçmişleriyle, yaptıkları eylemlerle ilgili kendilerine bile güvenleri yok. Dolayısıyla devletin koyduğu kuralları en başta kendileri çiğniyorlar. Bunu fark ettiklerinde ise işi toparlamak adına olağanüstü kurultayla çözüm arıyorlar ve bunu da dolaylı yoldan itiraf ediyorlar. Bizim üzüldüğümüz taraf bu. Elbette hatalarını görmeleri bir erdemdir. Ancak geçmişleriyle ilgili ciddi sıkıntılar taşıyorlar. Ayrıca farkında olmadan şu mesajı da veriyorlar, her birinin kavgası, devleti yönetmekle ya da millete hizmetle değil, nereye gelecekleriyle ilgili. Dikkat ederseniz, devlet yönetimiyle, millete fayda sağlamayla, geleceğe dair ufuk açmakla ilgili ne bir söylemleri ne de bir eylemleri var. Tüm mücadele kendileri için, makam için, koltuk için. AK Parti'de böyle bir şey yok. Biz her zaman milletimiz ne istiyorsa onu yapmanın gayretinde olduk" dedi.
'SADECE 'GÜLÜMSEYİN' DİYORLAR, ORTADA HİÇBİR HİZMET YOK'
CHP'li Bursa belediyelerinin 1 yılını da değerlendiren Davut Gürkan, "Hayretler içinde izliyoruz. Çünkü 1 yıl geçti ve gördüğümüz tek şey şu; zaten çok fazla bir şey yapmadıkları için, söylenecek bir şey de bulamıyoruz. Üzüldüğümüz nokta ise şu ki o kadar büyük işler yapıldı ama onların hiçbirinin devamını göremedik. Mesela çok basit bir örnek vereyim: Hanlar Bölgesi'nde kamulaştırmalarıyla birlikte yaklaşık 500 milyonun üzerinde bir yatırım yapıldı. Sadece otoparkın açılması kaldı. 1 yıl geçti, hala otoparkı bile açamadılar. Sadece 'Gülümseyin' diyorlar ama bu da artık kendilerine güldürüyor. Durum bundan ibaret. Eğer gerçekten hizmet etmek istiyorlarsa, bizim merkezi hükümet olarak yaptığımız ve yapmaya çalıştığımız hizmetlere yorum yapmaktan ziyade, kendi seçim dönemlerinde vaat ettikleri projelerden ne kadarını gerçekleştirdiklerini anlatmaya çalışsınlar. Çünkü ortada hiçbir hizmet yok. Bırakın hizmeti, zorunlu hizmetleri sağlayan bazı kurumların bile hizmet tedarikçilerine ödemeleri yapılmamış durumda. Herkes isyan ediyor. 'Daha ne yapalım' diyorlar. İşçi çıkarmayı da fazlasıyla yapıyorlar. 2 binden fazla personel işten çıkarılmış durumda. Belediyecilik ideolojik tavırlarla, nepotizmle, akraba kayırmacılığıyla olmaz. Belediyecilik, vatandaşa hizmetle olur. Akrabaların ve yandaşların beklentilerini değil, halkın beklentilerini yerine getirmekle olur. Bu nedenle, onları bir an önce gerçek anlamda hizmet etmeye davet ediyorum" diye konuştu.
Kaynak: DHA
Öne Çıkan Galeriler

Öne Çıkan Videolar
-
00:46
-
01:18
-
44:53
-
00:21
-
01:10
En Çok Okunanlar
- Bursa'da BEŞAŞ'ın adı değişiyor! İşte...
- Cansız bedeni Bursa'ya getirildi! Ünlü...
- Bursa'daki oto devinden sıfır faiz...
- Yüksek maaş alanların evlerine tebligat...
- ATM'lerde para çekme limitleri değişti!
- AK Parti Bursa İl Başkanı Gürkan'dan...
- Bursa'da plaza yangını! Çok sayıda ekip...
- Bursa'da can alan kaza!
- Bursa bir değerini kaybetti!
- Bursa'daki ünlü markette skandal!...
- Bursa'nın o barajı çöplüğe dönüştü
- Başkan Bozbey'den AK Parti Bursa'ya yanıt!
- Şampiyonluk sonrası Başkan Enes Çelik'e...
- Bungalov evde skandal! Ampulün içinden...
- Bursa'da bir mahalleye nefes olacak proje!