2. Uluslararası Seramik Bienali'nde Macsabal ve Terracotta Heykeller Sergisi açıldı

2. Uluslararası Seramik Bienali'nde Macsabal ve Terracotta Heykeller Sergisi açıldı

2. Uluslararası Seramik Bienali etkinlikleri kapsamında Hacettepe Üniversitesi Macsabal Heykelleri ve Tepebaşı Belediyesi Uluslararası Terracotta Heykeller sergilerinin açılışı düzenlendi.

2024.10.25 11:30 - Son Güncellenme: 2024.10.25 12:40 - Bursa Bölge
A
2. Uluslararası Seramik Bienali'nde Macsabal ve Terracotta Heykeller Sergisi açıldı

MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN

2.Uluslararası Seramik Bienali Bursa'da çeşitli etkinliklerle devam ediyor.

Hacettepe Üniversitesi Macsabal Heykelleri ve Tepebaşı Belediyesi Uluslararası Terracotta Heykeller sergilerinin açılışı Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi'nde gerçekleştirildi.

"İYİ ÜRETEN SANATÇI HER ZAMAN HOCADIR"

Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Bilgehan Uzuner organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederek, "Müthiş bir mekan ve alandayız. Burada bulunmamızın temel nedeni Hacettepe'den hoca arkadaşlarımız sayesinde buradayız. Bu tür çılgın projelere giriştikleri için teşekkür ederim. Anlamlı bir yerde bulunuyoruz. Yıllardır deli işlere girişiyoruz. Pişmiş toprak sempozyumuna ekonomik nedenlerle ara verdik. Belediyedeki hazırlıklarımız bitmemişti. Seramiğe gönül vermek hamur olmayı da gerektiriyor. Seramik eğitimi tartışma haline de geldi. Doğru planlanamadığı için suç tarafında bizler de varız. Benim mezun olduğum fakülteler güç kaybındalar. Ne yazık ki seramik alanında plastik sanatlar eğitim ağırlıklı ve bazı eğitimleri endüstriyel tasarım bilimlerine kaptırdık. Eskiden 1 yıl içerisinde eğitebiliyorduk. 2 temel fakültede, eğitim verilirken Türkiye'ye yayılacağını farkında değillerdi. Çok benzer eğitimler yaptığını zanneden fakülteler türedi. Büyük bir enflasyon içerisindeyiz. Bence akademisyen ve hoca kalitesi çok tartışılır hale geldi. Malzemeyle hamur olmayı bilmeyen bir çok insan oldu. Sanatı Yılmaz Büyükerşen'den öğrenen ekip sanat etkinliklerini oldukça destekliyor ve bu fark edilir hale geldi. İyi üreten sanatçı her zaman hocadır. O yüzden üretmeye devam edeceğiz. Gençlerden aldığımız enerji ve akılla çok şey öğreniyoruz. Onlara sahip çıkacağız" dedi.

"DÜNYANIN EN KIYMETLİ MALZEMESİYLE ÇALIŞIYORUZ"

Uzuner genç seramik öğrencilerine nasihatlerde bulunmasının ardından seramiğin önemine değinerek, "Göbeklitepe 12 bin yıllık müthiş bir buluntu fakat kimse okuyamıyoruz çünkü seramik yok. Seramikten sonra hayat daha hızlı gelişiyor. Genç meslektaşlarımıza dünyanın en kıymetli malzemesiyle çalışıyoruz. Mutfağından çıkmayın, çok doğru bir yerde yürüyorsunuz. Kalite ve niteliği 2.liğe düşmeyecek teknik ve malzeme alanındayız. Alanımız çok kıymetli ve sahip çıkmalıyız. Gençler belki çok baktıkları için korkuyorlar çünkü 'her şey yapılmış' diyorlar. Fakat yapılacak daha çok şey var. Malzemeyle bütün olmayı, vücut olmayı bilmek lazım" şeklinde konuştu. 

"SANATÇILARIN YAKLAŞIMLARININ ÖZÜ HEP AYNIDIR"

Hacettepe Üniversitesi Seramik ve Cam Bölümü Başkanı Doç. Mutlu Başkaya, "En önemli şey sanatseverler. Sanatseverler olmadan eserlerimiz görünür olmuyor, bir yerlerde saklıyoruz. Teşhir edeceğimiz alanlar olmuyor bu yüzden müze ve galeriler çok önemli. Sanatçıların yaklaşımları her sempozyumda yerel biçimde şekil alsa da özü aynıdır. Macsabal'a nasıl başladığımızı anlatmak istiyorum. İkinci kez Macsabal heykellerini bu güzel mekanda sergiliyoruz. İkinci kez gelme nedenimiz bu alandır, bu alanın verdiği enerjidir" açıklamalarıyla bienale destek olan ve katılan herkese teşekkür etti. 

"KÜLTÜREL AKTARIM OLMAZSA SANAT İLERLEYEMEZ"

Başkaya, "Macsabal'ı anlatmak isterim. Kim Yongmoon, kendini sanata ve seramiğe adamış biridir. Yongmoon yıllardır hayalin peşinde koşan kişi. Seramik yapar fakat her gün bir fikri vardır ve gerçekleştirmeye çalışır. Her gün eli çamura değer. Kendisi kanserle mücadele etmesine rağmen işine devam ediyor. Kendisini hayranlıkla izliyorum. Macsabal'a onunla başladık" ifadelerini kullandı. Başkaya, "Gençlerin bir şekilde bir kapıdan girmesi gerekir. İlk sempozyumuma Tüzün Hocam sayesinde katılmıştım. Hayatımda ilk Türk-Yunan sempozyumuna katıldığımda sempozyumu anladım. Her şey tecrübeyle oluyor. Bazen paranız oluyor fakat görgü vizyon olmayınca doğru bir şey ortaya çıkmıyor. Seramiğe gönül verenler olarak bir şeyleri oldurmaya çalışıyoruz. Beni de bir hocam teşvik etti, değerli hocalarım da öğrencilerini etkinliklere katılmaya teşvik ediyor, ben de öğrencilerimi bu sergiye davet ederek teşvik ediyorum. Bu bir kültürel aktarımdır. Kültürel aktarım olmazsa sanat ilerleyemez" şeklinde konuştu. 

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2024.10.25 11:30
A