Kadınlar olmasa ne olurdu?
Bir anlığına gözlerinizi kapatın ve kadınların hiç var olmadığı bir dünya hayal edin... Şefkatin, merhametin, ilhamın eksik olduğu, sevginin böylesine içten hissedilmediği bir dünya. Ne bir annenin sıcak kucağı, ne bir dostun anlayışı, ne de hayallerine inanan bir kadının cesareti var. Sanat eksik, bilim yarım, adalet yalnız, dünya ise renksiz... Şimdi, kadınların dünyamıza kattığı tüm güzellikleri hatırlayalım keza sürekli unutuyoruz.
Dünyanın ruhu kalır mıydı?
Kadınlar olmadan dünya dönmeye devam edebilir, şehirler yükselmeye devam edebilir ama hayatın ruhu eksik kalırdı. Çünkü kadınlar sadece birilerinin annesi, kardeşi, eşi ya da kızı değil, öncelikle kendileridir. Onlar, başkalarına yüklenen rollerle değil kendi varlıklarıyla değerlidir. Kadın olmak, bir meslekle, bir aileyle ya da bir sıfatla tanımlanamaz; kadın olmak, başlı başına bir kimliktir.
Ne yazık ki tarih boyunca kadınlar hep belli kalıplara sıkıştırılmaya çalışıldı. 'Kadın dediğin nazik olur.' 'Kadın dediğin fedakâr olur.' 'Kadın dediğin önce ailesini düşünür.' 'Kadın dediğin sesli gülmez.' Oysa kadınlar, yalnızca 'bir şeyin' olması gerektiği için var olmadılar. Onlar bazen sert, bazen yumuşak, bazen güçlü, bazen kırılgan, bazen cesur, bazen tereddütlü olabilir. Çünkü kadın olmak, insan olmaktır.
Son Güncellenme: 2025.03.11 11:15
Kategori: Haber
Öne Çıkan Galeriler
