Cennet vadiyle kandırılan süper suikastçılar: Haşhaşiler
Haşhaşiler; devlet içerisinde devletin hakimiyet ve hükümranlığının teşekkülü... Üç yüz yıllık bir zaman dilimi içerisinde her yere dehşet salan bir korku imparatorluğu...
Fedailere verilen en dikkat çekici eğitimlerden biri de infazı gerçekleştirecek kişinin cinayetin akabinde olay yerinden kaçmamasına yönelik olandır. Psikolojik harp olarak da nitelendirebileceğimiz bu davranış biçimiyle amaçlanan yaratılacak olan dehşetin etkisini arttırmak ve kendisini feda eden kimsenin yüce bir davaya hizmet ettiğini topluma göstermektir. Sabbah'ın meşhur öğretisinde de ifade ettiği gibi tarikatın müritleri kendilerini savunmak için öldürmekte ancak insanları ikna etmek, kazanmak için ölmeyi de bilmektedirler...
11. yüzyılın sonlarında ve 12. yüzyılın ilk yarısında Haşhaşiler'in faaliyet gösterdiği coğrafyadaki konjonktür göz önüne alındığında suikastların yapıldığı kişiler ve eylem sonrası fedailerin takındığı tavır Hasan Sabbah'a ve takipçilerine gerçek dışı bir hüviyet kazandırmaktadır. Ancak alışılmışın dışında olan bu davranış biçimi, aynı zamanda (Selçuklu sarayının bilhassa propagandasını yaptığı) Sabbah'ın takipçilerinin uyuşturucu etkisinde eylemlerini gerçekleştirdiklerine dair dedikoduları da beraberinde getirmiştir. Filhakika Haşhaşiler bir süre sonra Haşşaşiyun yani "afyon içenler" ismiyle anılmaya başlanır. Muhtelif oryantalistlere göre Avrupa dilindeki "assassin" kelimesi de bu tabirden türemiştir.
Son Güncellenme: 2024.06.20 12:12
Kategori: Haber
Öne Çıkan Galeriler